İnşaat Sektörü de Mücbir Sebep Hali Kapsamına Alınıyor

Gayrimenkul Sektörü Bülteni 2020/9


Özet

Ülkemizde ve Dünya’da önem arz eden Koronavirüs salgını ile birlikte ekonomik istikrarın sağlanması ve önümüzdeki birkaç aylık dönemde bizi bekleyen vergisel ve ekonomik yükümlülüklerden bazılarının yeniden düzenlenmesine ilişkin olarak 18 Mart 2020 tarihinde gerçekleştirilmiş olan Korona Virüsü ile Mücadele Eş Güdüm Toplantısı'nın ardından açıklanan önlemler çerçevesinde Gelir İdaresi Başkanlığı internet sitesinde bugün yayınlanan duyuruda “mücbir sebep hali” ilan edilmesi beklenen sektörler arasına “inşaat” sektörü de eklenmiştir.

24 Mart 2020 tarihinde Gelir İdaresi Başkanlığı internet sitesinde yayınlanan ve tam metnine aşağıda yer verdiğimiz bağlantıdan ulaşabileceğiniz duyuruda Çin Halk Cumhuriyeti’nin Vuhan kentinde ortaya çıkan ve bir çok ülkeye yayılan Koronavirüs (COVID-19) salgınından ve bu kapsamda alınan tedbirlerden etkilenen mükelleflerin vergi ödevlerinin yerine getirilmesi bakımından mücbir sebep hükümlerinden faydalandırılması amacıyla Bakanlıkça yapılan çalışmalar kapsamında bir Genel Tebliğ hazırlanmış olduğu belirtilmiştir (Söz konusu Genel Tebliğ yayınlandığında ayrı bir bültenle sizlere duyuracağız).

İlgili duyurunun tam metnine aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

https://www.gib.gov.tr/koronavirus-salginindan-etkilenmeleri-nedeniyle-beyanlari-uzatilarak-odemeleri-ertelenen-mukellefler

Duyuruda salgından doğrudan etkilenen ve ana faaliyetleri itibariyle mücbir sebep kapsamına alınan mükellefler sayılmıştır.

Mücbir sebep kapsamına alınan gayrimenkul ve inşaat sektörü ile doğrudan ya da dolaylı olarak ilgili mükellef grupları ile mücbir sebep halinin vergisel yükümlülüklere etkileri bu bültenimizin konusunu oluşturmaktadır:

ÖNEMLİ NOT: Duyuruda belirtilen Genel Tebliğ henüz yayınlanmadığı için mücbir sebep hali’nin uygulamasına ilişkin detaylar henüz belli değildir. Dolayısıyla Genel Tebliğ yayınlanana kadar aşağıda yer alan açıklamalarımızı yapılan duyuru çerçevesindeki yorumlarımız olarak dikkate almanızı önemle hatırlatmak isteriz.

1- Mücbir Sebep Kapsamına Alınan Gayrimenkul ve İnşaat Sektörleri ile İlgili Mükellefler

Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından 24/03/2020 tarihli duyuruda yer alan ve Genel Tebliğ’le düzenleneceği açıklanan mücbir sebep kapsamındaki sektörlerden doğrudan ya da dolaylı olarak gayrimenkul ve inşaat sektörlerini ilgilendiren mükellefler aşağıdaki gibidir:

a) Perakende Ticaret ve Alışveriş Merkezleri

Market, büfe, bakkal, şarküteri, manav, dondurmacı, tuhafiye, kasap, inşaat malzemeleri satışı, küçük ev eşyaları ile beyaz eşya satışı, mobilya satışı, ev tekstili, kitap ve kırtasiye, gazete ve dergi, ayakkabı ve giyim eşyası perakende satışı, oyuncakçı, tıbbi ve ortopedik ürünler, eczane, kuyumcu, çiçekçi, pazarcılar, balıkçılar, pastane ve fırınlar, kişisel bakım ve kozmetik ürünlerinin satışı vb. her türlü ürünün perakende olarak satışına yönelik faaliyetler ile alışveriş merkezleri ve buralarda perakende satış faaliyetinde bulunanlar.

b) Lojistik-Ulaşım

Hava, kara, demiryolu, deniz ve her türlü suyolu ile yapılan her türlü şehir içi ve şehirlerarası yük ve yolcu taşımacılığı, otoyol, tünel ve köprü işletmeciliği, depolama ve antrepoculuk faaliyetleri, havaalanı yer hizmetleri, havaalanı işletmeciliği, hava, kara, deniz ve demiryolu taşımacılığıyla ilgili kargo ve bagaj yükleme boşaltma hizmetleri gibi her türlü lojistik ve ulaşım hizmetleri

c) Sinema ve Tiyatro Faaliyetleri

Tiyatro, opera, bale, sinema, konser gibi her türlü sanatsal faaliyetler

d) Konaklama

Otel, motel, pansiyon, tatil köyü gibi konaklama faaliyetleri, tur operatörü ve seyahat acenteliği faaliyetleri, rezervasyon hizmetleri, kaplıca, ilıca, içmeler, spa merkezleri, vb. yerlerin faaliyetleri gibi her türlü konaklama ve buna ilişkin faaliyetler

e) Yiyecek ve İçecek Hizmetleri

Lokanta, kafe, kıraathane, kahvehane, çay ocakları, kantinler, ulaşım araçlarında bulunan büfeler gibi her türlü yiyecek ve içeceklerin sunumuna yönelik hizmetler, dönerci, pizzacı, dondurmacı, çorbacı vb.

f) Etkinlik ve Organizasyon

Gösteri, kongre, konferans, ticari fuar ve etkinliklerin organizasyonu ile internet kafe, oyun, düğün ve nikâh salonu, spor merkezleri gibi yerlerde gerçekleştirilen her türlü etkinlik ve organizasyon faaliyetleri ile halkla ilişkiler ve iletişim faaliyetleri

g) Sağlık Hizmetleri

İnsan sağlığına yönelik hastane hizmetleri, diyaliz merkezleri, özel hekimlik faaliyetleri, diş hekimliği faaliyetleri, yatılı bakım faaliyetleri, tıbbi laboratuvar hizmetleri gibi sağlık faaliyetleri

h) İnşaat

Bina projelerinin geliştirilmesi, ikamet amaçlı binalar ile ikamet amaçlı olmayan binaların inşaatı, binaların yeniden düzenlenmesi ve yenilenmesi faaliyetleri, yıkım işleri, sıtma, havalandırma, soğutma ve iklimlendirme sistemlerinin kurulumu, binaların iç ve dış boyama ve işleri, duvar ve yer kaplama gibi bina inşaatı ile özel inşaat faaliyetleri

Duyuruda gayrimenkul ve inşaat sektörleri ile doğrudan ya da dolaylı ilgisi olduğunu düşündüğümüz yukarıda yer alan mükellefler de dahil Bakanlık tarafından hazırlanan Genel Tebliğ’de yukarıda yer verilen tüm mükelleflerin Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında vermeleri gereken muhtasar ve katma değer vergisi beyannamelerinin verilme süresi 27 Temmuz 2020 günü sonuna kadar uzatıldığı; söz konusu beyannamelere istinaden tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri ise altışar ay uzatılarak ödemelerin Ekim, Kasım ve Aralık aylarının son haftası içerisinde yapılabilmesinin sağlandığı ifade edilmiştir. 

2- Vergide Mücbir sebep hali nedir?

Vergi kanunlarında mücbir sebebin tanımı yapılmamıştır. Vergi Usul Kanunu’nda mücbir sebep halleri sayılmış, bu hallerden birisinin bulunması durumunda, bu sebep ortadan kalkıncaya kadar sürelerin işlemeyeceği, bu takdirde tarh zamanaşımının da işlemeyen süreler kadar uzayacağı hükme bağlanmıştır.

Mücbir sebep halleri Vergi Usul Kanunu’nun 13. maddesinde sayılmıştır. Bu sebepler şunlardır:

  • Vergi ödevlerinden herhangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır kaza, ağır hastalık ve tutukluluk,
  • Vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler,
  • Kişinin iradesi dışında vukua gelen mecburi gaybubetler,
  • Sahibinin iradesi dışındaki sebepler dolayısıyla defter ve vesikalarının elinden çıkmış bulunması

Maddede mücbir sebepler örnekleme yapılarak sayılmış, madde sonunda “gibi haller” ifadesiyle, benzer durumların da mücbir sebep hali olduğu belirtilmiştir.

Yukarıdaki düzenleme çerçevesinde, vergi ödevlerinden herhangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır hasta olanlar için mücbir sebep olduğu açıktır ve bu mükellefler için söz konusu durum ortadan kalkıncaya kadar süreler işlemeyecektir.

Yukarıda özetlenen durumlar dışında, başka nedenlerle (örneğin salgına karşı alınan önlemler nedeniyle), bazı mükellefler için de mücbir sebep oluşmuş olabilir.

Gelir İdaresi Başkanlığınca bugün yayımlanan duyuruda belirtilen mücbir sebep halinden faydalanacak mükellef grupları için bir mücbir sebep hali ilan edilmiş olmaktadır. Yukarıda özetlenen yasal düzenlemeler kapsamında mücbir sebep halinin ilan edildiği mükellef grupları için bu kapsamda olmaları koşulu ile kural olarak vergi dairelerine herhangi bir başvuru yapmadan  mücbir sebep halinin sonuçlarından faydalanmaları gerekmekte belirtilen kapsama girmeyen mükelleflerin ise kendileri ile ilgili bir mücbir sebep durumunun oluştuğunu düşünmeleri durumunda bu durumlarını ispat veya tevsik eden bilgi ve belgelerle, etkilendikleri süreyi de belirterek bağlı oldukları vergi dairesine başvurmaları gerekmektedir. İlgili vergi daireleri başvuruları inceleyecek, salgından vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak derecede etkilendiklerini gördükleri mükellefleri mücbir sebep kapsamında değerlendirecek ve Vergi Usul Kanunu’nun ilgili hükümlerinden yararlandıracaktır.

Vergi Usul Kanunu’nun 15. maddesine göre, mücbir sebebin varlığı halinde bu sebep ortadan kalkıncaya kadar süreler işlememektedir. İşlemeyen süreler kural olarak vergi ödevleriyle ilgili sürelerdir. Bunlar da özetle; defter tutulması, beyanname verilmesi, defter ve belge ibrazı gibi ödevlerdir. Mücbir sebep, daha önce tahakkuk etmiş vergi borcunun ödeme süresini kural olarak uzatmamaktadır. Tahsil zamanaşımı da mücbir sebep nedeniyle durmamaktadır. Dolayısıyla, kendisi için mücbir sebep oluşan mükelleflerin, mücbir sebebin oluştuğu tarihten önce tahakkuk etmiş vergi borçlarının normal vade süresi içinde ödenmesi gerekmektedir.

3- Mücbir sebep alacağın vadesinde tahsil edilememesi durumunda vergisel sonuç doğurur mu?

Vergi Usul Kanunu’nun 323. maddesine göre, ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla, dava veya icra safhasında bulunan alacaklar şüpheli alacak sayılmakta, şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabilmektedir. Koronavirüs salgınından etkilenen işletmelere mal ve hizmet satan mükellefler, satıştan doğan alacaklarını vadesinde tahsil edemeyebilirler. Salgından etkilenen ülkelere mal ve hizmet satan ihracatçıların da aynı şekilde, salgından etkilenen alıcıların ticari faaliyetlerinin kötüye gitmesi veya başka nedenlerle alacaklarını vadesinde tahsil edemeyebilirler.

Vergi Usul Kanunu’nun yukarıda özetlenen düzenlemesi çerçevesinde dava ve icra aşamasında bulunan alacaklar için şüpheli alacak karşılığı ayrılması mümkün olup, usulüne uygun olarak dava açılması koşuluyla, vadesi geçmiş alacaklar için karşılık ayrılması ve bu şekilde alacak tutarının gelir/kurumlar vergisi matrahından düşülmesi mümkündür.

Mücbir sebep hali şüpheli alacak karşılığı ayrılması konusunda bir farklılık yaratmamaktadır. Dolayısıyla vadesi geçmiş alacakları için karşılık ayırmak isteyen mükelleflerin mutlaka dava veya icra yoluna gitmeleri gerekmektedir.

4- Mücbir sebep hali sebebi ile vergi borçlarını ödemekte zorlananlar

Ticari faaliyetleri koronavirüsten etkilenen mükellefler, koşullar varsa vergi borçlarının tecil ve taksitlendirilmesini talep edebilirler. Tecil, ödemenin veya zorla tahsille ilgili uygulamaların borçluyu çok zor duruma düşürecek olduğu hallerde yapılabilmektedir. Talepte bulunan mükellefin “çok zor durumda” olup olmadığı da likidite oranlarına göre belirlenmektedir.

Yürürlükte olan yasal düzenlemelere göre, bilanço esasına göre defter tutanların likidite oranları; “(Dönen varlıklar-Stoklar) / Kısa vadeli yabancı kaynaklar” formülü kullanılarak tespit edilmektedir.

Borcun tecil edilip edilmeyeceği, tecil edilecekse tecil süresi şu şekilde belirlenir:

  • Likidite oranının 1’den büyük olması durumunda borç tecil edilmez.
  • Likidite oranının 1 veya 1’den küçük ve 0,50’den büyük olması durumunda 18 aya kadar tecil yapılabilir.
  • Likidite oranının 0,50 veya 0,50’den küçük olması durumunda ise borçlar 36 aya kadar tecil edilebilir.

Tecil edilen kamu alacakları için halen yıllık %15 faiz uygulanmaktadır.

Yukarıda 2, 3 ve 4 numaralı başlıklarda açıklanan konularla ilgili daha geniş bültenimize aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz:

https://www.pwc.com.tr/tr/hizmetlerimiz/vergi/bultenler/2020/koronavirus-salginiyla-ilgili-aciklanan-vergi-onlemleri-ve-bazi-hatirlatmalar.html

Bu bülten hakkında daha detaylı bilgi almak için aşağıdaki kişilerle temasa geçebilirsiniz.

Sağlıklı günler dileğiyle,

Saygılarımızla.

İletişim

Ersun Bayraktaroğlu

Ersun Bayraktaroğlu

Gayrimenkul Sektörü Lideri, PwC Türkiye

Telefon: +90 212 326 6098

Baran Akan

Baran Akan

Vergi Hizmetleri, Direktör, PwC Türkiye

Telefon: +90 212 326 6534

Birim Saran

Birim Saran

Vergi Hizmetleri, Kıdemli Müdür, PwC Türkiye

Telefon: +90 212 326 6984

Bizi takip edin