Günümüzde şirketler; organizasyonel yapılarını yeniden şekillendirmekten dijitalleşmeye, teknolojik altyapılarını yenilemekten yapay zekâ çözümlerini süreçlerine entegre etmeye kadar farklı dönüşüm alanlarını ajandalarının merkezine alıyor. Üst düzey yöneticiler bu süreci sadece bir teknoloji yatırımı olarak değil, uzun vadeli değer yaratma yolculuğunun stratejik bir parçası olarak görüyor.
PwC Türkiye ise, 45 yıla yaklaşan deneyimi ve yüzlerce aktif müşterisiyle, dönüşüm süreçlerine yalnızca tekil projeler olarak değil, “uçtan uca bütüncül bir değişim yönetimi” anlayışıyla yaklaşıyor.
Bu yazıda, dönüşüm yolculuğuna çıkmak isteyen kurumlar için örnek teşkil edebilecek bir yaklaşımı paylaşırken; bu yaklaşımın sanayiden turizme, hızlı tüketimden yapı endüstrisine kadar bir çok alanda faaliyet gösteren Gürok Grup’un başarı hikayesi üzerinden ele alacağız.
Dünya ve Türkiye, teknolojik değişim, ekonomik gelişmeler ve iklim değişikliği gibi mega trendlerin etkisiyle hızla şekilleniyor. PwC’nin 2024 CEO Anketi, CEO’ların %45’inin mevcut iş modelleriyle devam etmeleri durumunda önümüzdeki 10 yıl içinde şirketlerinin sürdürülebilir olmayacağını düşündüğünü gösteriyor. Bu kapsamda, Gürok Grup da iş modelini, süreçler, organizasyon, yönetişim, dijital ve kültür başlıkları altında bütüncül bir şekilde dönüştürüyor. PwC Türkiye ve Gürok Grup'un birlikte tasarladığı ve hayata geçirdiği bu büyük dönüşüm programı, büyük holdinglerin dönüşümü için örnek bir model oluştururken, aynı zamanda Gürok Grup'un gelecek on yıllara hazırlanmasını sağlıyor.
Gürok Grup Dönüşüme Nasıl Yaklaşıyor?
Gürok Grup CTO’su Kurtuluş Yavuz, dönüşüm sürecine dair yaklaşımlarını şöyle aktardı: Gürok Grup olarak dijitalleşme yol haritamızı oluştururken mevcut sistemlerimizi detaylı bir şekilde değerlendirdik. Sistemler arasındaki uyumsuzlukları inceledikçe, bu sorunların aslında şirket içindeki süreçlerden ve yapılardan kaynaklandığını fark ettik. Bu noktada, yalnızca teknoloji yatırımlarına odaklanmak yerine, süreç iyileştirmelerine öncelik vermemiz gerektiğini gördük. Ayrıca, bir dönüşüm yapacaksak bunu bazı iş süreçlerini daha verimli hale getirmekten ziyade, bütünüyle iş yapış şeklimizi yeniden ele almamız gerektiği bilinci ile hareket ettik. Dönüşümün lideri olarak en büyük önceliklerimden biri, Gürok Grup’u geleceğe hazırlamak. Bu nedenle gündemimizde her zaman ticari kazanımların yanında büyük değişim projeleri ve yapay zekanın etkin kullanımı gibi stratejik hedefler yer alıyor. Bu farkındalıkla PwC ile yollarımız kesişti ve dönüşüm yolculuğuna birlikte adım attık.
Dönüşüm programımızı Gürok Grup’un sofra camı üretimindeki markası LAV ve cam ambalaj üretimindeki markası GCA için üç temel aşama çerçevesinde ele aldık: Dönüşümün Tasarımı, Uygulama Adımı ve Değişim Yönetimi. Bu yapı, Gürok Grup’un bugünkü durumdan gelecekteki hedeflere ulaşmasına olanak tanıyan kapsamlı bir yol haritası sundu. Bunu yaparken LAV ve GCA’nın kendine has süreçlerini korurken süreçlerin sadeleşmesi adına mümkün olduğunca ortaklaştırmaya çalıştık.
Dönüşümün Tasarımı:
Tasarım sürecinde Gürok Grup’un dönüşüm sürecine yön verecek stratejik temelleri attık. Şirketlerin büyüme planları ve gelişim alanlarını belirleyerek ticari operasyonlardan organizasyonel yapıya, dijital dönüşümden kültürel dönüşüme kadar her başlığı, gelecekteki iş modelimize nasıl uyum sağlayabileceği perspektifinden değerlendirdik.
Son olarak, bu dönüşüm adımlarının altını dolduran detaylı iş süreçlerini, yeni organizasyonel yapıyı, yönetişim çerçevesini ve gerekli teknolojik altyapıyı belirledik. Böylece, Gürok Grup’un sürdürülebilir bir geleceğe doğru emin adımlarla ilerlemesini sağlayacak sağlam bir dönüşüm çerçevesi oluşturmuş olduk.
Uygulama Adımı:
Uygulama aşamasında, insan ve yetenek yatırımlarına ek olarak işleyiş modeli tasarımına uygun şekilde Salesforce üzerinde bir teknoloji implementasyonu da gerçekleştirildi. Bu altyapı, Gürok Grup’un dijital dönüşümünü destekleyen sağlam bir temel oluşturdu. Uygulama sürecinde ayrıca yapay zekanın kullanımını mümkün kılacak tasarımlar geliştirdik. Bu sayede, yapay zekanın sağladığı analiz ve otomasyon yetenekleriyle operasyonların hızlanması ve verimliliğin artırılması sağlandı.
Örneğin, ileri veri analitiği yöntemlerini uygulayarak uzun süren fiyatlandırma süreçlerini tamamen otomatik hale getirerek, artık anlık teklif verebilecek bir yapıya ulaştık. %100 veri odaklı ve analitik bir yaklaşımla yürütülen bu süreç, verinin bize bazı önemli noktaları fark ettirmesiyle daha da anlam kazandı. Bu iyileştirme sayesinde ticari süreçlerde hız ve esneklik kazanarak müşteri beklentilerine çok daha hızlı yanıt verebilir hale geldik.
Bu örnek gibi çok fazla sayıda hızlı sonuç aldığımız çalışmalar hayata geçirildi ve ticari olarak faydasını hızlıca görmeye başladık.
Değişim Yönetimi:
Dönüşüm sürecinde başarıya ulaşmanın en kritik unsurlarından biri, çalışanların bu değişimi sahiplenmesidir. Değişim ve dönüşüm birbirinden farklı kavramlardır; değişim, insan boyutuna odaklanırken dönüşüm, şirketin çalışma şekline yönelik yapısal bir dönüşümü ifade eder. Bu nedenle, dönüşümün sürdürülebilir olması için her iki boyutun da dengeli bir şekilde ele alınması gerekir. Bu kapsamda biz de grup olarak değişim yönetimi konusunda da PwC ile birlikte profesyonel bir yaklaşım izledik.
Üst Yönetim Desteği: Başarının Temel Taşı
PwC Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Ortağı Hasan Erhan Dursun “Dönüşüm, çoğu zaman organizasyonel dönüşüm, kurumsallaşma veya dijital dönüşüm gibi başlıklar altında ele alınıyor; ancak bu yaklaşımlar ayrı başlıklar olarak ele alındığında tam anlamıyla istenen etkiyi yaratmakta yetersiz kalabiliyor. En büyük etki, tüm bu bileşenlerin iş dönüşümü çatısı altında toplanarak, işin insan boyutunu da içine alan bir değişim yönetimi yaklaşımıyla birleştirilmesiyle sağlanabiliyor. PwC olarak biz, bu kapsamlı yaklaşımı Uçtan Uca İş Dönüşümü olarak adlandırıyoruz. PwC olarak, Gürok’taki uçtan uca iş dönüşümü çalışmamızın tüm adımlarında proje sponsoru olarak Kurtuluş Bey’in ve yönetim kurulunun bulunması bizim için büyük bir avantajdı. Özellikle bu tür kapsamlı dönüşüm projelerinde hızlı ve etkin karar alabilme yeteneği kritik öneme sahip. Gürok Grup, yönetim kurulu seviyesinde hızlı kararlar alabilen aktif bir yönetim anlayışına sahip olduğu için dönüşüm sürecinde tüm adımların verimli bir şekilde ilerlemesi mümkün oldu. Bu güçlü üst yönetim desteği, dönüşüm programının başarılı bir şekilde hayata geçirilmesinde temel bir rol oynadı.”