Vergi Bülteni 2024/44

Yeni Gelir İdaresi Özelgeleri (2024-8)

  • 5 dakikalık okuma
  • Ağustos 23 2024

Özet

Vergi uygulamalarıyla ilgili olarak son dönemde verilen bazı özelgeler.

Kapsam

1. Kurumlar Vergisi Kanunu

Teşvik belgesinin revize edilerek vergi indirim oranı ve yatırıma katkı tutarının değişmesi durumunda indirimli kurumlar vergisi uygulaması nasıl olmalıdır?

(02.07.2024 tarih ve 116175 sayılı özelge)

Özelge talep formunda yer alan bilgilerden, Gebze’de yatırım yapmak üzere teşvik belgesi alındığı, daha sonra yatırım yerinin Balıkesir olarak revize edildiği ve vergi indirim oranı ile yatırıma katkı tutarının güncellendiği, talep formu ekinde yer alan revize edilmiş yatırım teşvik belgesinin “özel şart” başlıklı bölümünde, yatırım yerinin değişmesi nedeniyle revize tarihinden önceki bina-inşaat harcamalarının belge kapsamında değerlendirilmeyeceğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.

Revize edilen yatırım teşvik belgesinde revize tarihinden önceki bina-inşaat harcamalarının belge kapsamında değerlendirilmeyeceği belirtildiğinden, Gebze ilçesindeki bina ve tesisler için belge revize tarihe kadar yapılan bina-inşaat harcamalarının indirimli kurumlar vergisi hesabında dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.

Öte yandan, vergi indirim oranı ve yatırıma katkı oranı artırılmış olduğundan, revize tarihinden sonraki dönemlere ilişkin (bu tarihin içinde bulunduğu geçici vergilendirme dönemi dahil) olmak üzere verilecek geçici ve yıllık kurumlar vergisi beyannamelerinde, teşvik belgesi kapsamındaki revize öncesi yapılmış olan yatırımlar için (Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca uygun görülmesi şartıyla), revize edilmiş yatırıma katkı oranı esas alınarak indirimli kurumlar vergisi uygulanması mümkün bulunmaktadır.

İndirimli kurumlar vergisi uygulamasında yeniden değerleme uygulaması nasıl yapılacaktır?

(10.07.2024 tarih ve 56881 sayılı özelge)

2009/15999 ve 2012/3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararları çerçevesinde tamamlama vizesi yapılmış olan yatırım teşvik belgeli yatırımlar dolayısıyla hesaplanan ancak yatırımın tamamlandığı hesap dönemine kadar (bu dönem dahil) kazanç yetersizliği nedeniyle yararlanılamayan ve sonraki döneme devreden yatırıma katkı tutarlarının endekslenmesinde, söz konusu yatırımın tamamlandığı hesap dönemini takip eden hesap dönemleri için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenecek yeniden değerleme oranlarının dikkate alınması gerekmektedir.

Öte yandan, tamamlanmış yatırımlar dolayısıyla hak kazanılan ancak kazanç yetersizliği nedeniyle yararlanılamamış olan yatırıma katkı tutarlarının geçici vergi dönemleri itibariyle de endekslenmesi mümkün olup, her bir geçici vergi dönemi için belirlenen yeniden değerleme oranları kullanılarak endeksleme yapılacaktır.

Endeksleme suretiyle hesaplanan yatırıma katkı tutarlarının, teşvik belgelerinde kayıtlı yatırıma katkı tutarını aşması mümkündür.

Yatırım teşvik belgesine konu yatırım dönemi tamamlandıktan sonra, diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlar için indirimli kurumlar vergisi uygulanması mümkün bulunmamaktadır.

Nevi değişikliği halinde, devralan şirket nakdi sermaye artışından kaynaklanan faiz indirimi uygulamasına devam edebilir mi?

(11.07.2024 tarih ve 924115 sayılı özelge)

Nevi değiştiren limited şirketin, nakdi sermaye artırımına ilişkin varsa önceki yıllarda hesapladığı ancak kazanç yetersizliği nedeniyle yararlanamadığı indirim tutarları ile kıst dönemi için hesapladığı nakdi sermaye indirimi tutarını, tür değişikliği nedeniyle vermiş olduğu kıst dönem beyannamesinde dikkate alması mümkün bulunmaktadır.

Bu bağlamda, … dönemi için tür değişikliğinin ticaret sicilinde tescil edildiği ay itibarıyla TCMB tarafından en son açıklanan ticari krediler faiz oranı dikkate alarak kıst dönemde yararlanılabilecek indirim tutarının tespit edilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, nev’i değişikliği sonucunda limited şirketin mükellefiyeti ile ilgili bütün yükümlülükleri külli halefiyet suretiyle devralan geçeceğinden ve devredilen kurum, faaliyetini bir anlamda devralan kurum bünyesinde sürdüreceğinden, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi hükümleri ve 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde yapılan açıklamalar çerçevesinde, devralınan şirketin nakdi sermaye artırımına ilişkin hesapladığı ve varsa kazanç yetersizliği nedeniyle yararlanamadığı nakdi sermaye artışı indirimi ile … ve müteakip yıllarda devralan şirket tarafından hesaplanacak nakdi sermaye artırımı indirimlerinin, devralan şirketin kurumlar vergisi beyannamesinde kurumlar vergisi matrahının tespitinde dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.

Başka bir firmaya sipariş usulü yaptırılan yazılımın yurt dışı mukimine satılması halinde Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10/1-ğ maddesinde yer alan indirimden yararlanılabilir mi?

(12.07.2024 tarih ve 169873 sayılı özelge)

İhraç edilen yazılımın bir başka işletmeye yaptırılmış olması halinde, hizmetin fiilen verilmesi şartı ihlal edilmiş olacağından, ihraç edilen yazılım dolayısıyla elde edilen kazancın, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi kapsamında kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim olarak dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.

Öte yandan, yurt dışında mukim müşterilere verilen yazılım hizmetinden yurt dışında faydalanılması ve diğer şartların da birlikte gerçekleşmesi halinde söz konusu hizmetin hizmet ihracı kapsamında KDV’den istisna tutulması mümkün bulunmaktadır.

Ancak, hizmet ihracına ilişkin istisnanın beyanı için ödeme belgesinin (bedelin Türkiye’ye getirildiğini tevsik eden bir belge, banka dekontu vb.) temin edilmiş olması zorunlu olmamakla birlikte, bu şekilde beyan edilen işlemlerle ilgili yüklenilen ve indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV’nin iadesinin hizmet bedeli döviz olarak veya faturasında Türk Lirası karşılığı gösterilen hizmet ihraçlarında Türk Lirası olarak Türkiye’ye gelmeden yerine getirilmesi mümkün değildir.

Ayrıca, yurt dışında mukim müşterilere verilen yazılım hizmetinden, yurt dışındaki müşterilerin Türkiye’de yararlanmaları halinde verilen hizmet genel hükümler çerçevesinde KDV’ye tabi olacaktır.

Yurt dışı mukimi şirketlere verilen grafik tasarım hizmetinde Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10/1-ğ maddesinde yer alan indirimden yararlanılabilir mi?

(12.07.2024 tarih ve 378244 sayılı özelge)

Grafik ve animasyon tasarımları yapmak veya yaptırmak ayrıca logo, afiş, video ve sosyal medya tasarımları, reklam malzemeleri ve diğer görsel içeriklerin tasarlanması hizmetlerinin şirketin esas faaliyet konuları arasında yer alması ve anılan Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinde yer alan diğer şartların da taşınması halinde, yurt dışındaki kişi ve kurumlara Türkiye’de sunulan ve münhasıran yurt dışında yararlanılan hizmetlerden elde edilecek kazancın Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi uyarınca kurumlar vergisi matrahından indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

Yurt dışında mukim firmaya verilen tasarım, yazılım ve danışmanlık hizmetinde, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10/1-ğ maddesinde yer alan indirim uygulanabilir mi?

(30.07.2024 tarih ve 211600 sayılı özelge)

Yurt dışı mukimi firmalara verilen mimarlık hizmetlerinden elde edilen kazancın %80’inin, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendine göre kurum kazancından indirim konusu yapılması mümkündür.

Kazanç indirimine yönelik Kanunda danışmanlık hizmetleri yer almamakta olup, özelge talebinde belirtilen danışmanlık faaliyetinin mimarlık hizmetlerden bağımsız müstakil olarak yapılması durumunda, bu faaliyetten elde ettiğiniz kazanç için indirim uygulamasından yararlanılması mümkün değildir. Ancak danışmanlık faaliyetinin mimarlık hizmetinin bir parçası olarak ifa edilmesi durumunda yapılan hizmet bir bütün olarak değerlendirilecek ve tüm şartların sağlanması kaydıyla, anılan Kanun’un 10.u maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi kapsamında Kazanç indirimine yönelik Kanunda danışmanlık hizmetleri yer almamakta olup, özelge talebinde belirtilen danışmanlık faaliyetinin mimarlık hizmetlerden bağımsız müstakil olarak yapılması durumunda, bu faaliyetten elde ettiğiniz kazanç için indirim uygulamasından yararlanılması mümkün değildir. Ancak danışmanlık faaliyetinin mimarlık hizmetinin bir parçası olarak ifa edilmesi durumunda yapılan hizmet bir bütün olarak değerlendirilecek ve tüm şartların sağlanması kaydıyla, anılan Kanun’un 10.u maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi kapsamında değerlendirilebilecektir.

Yabancılara verilen sağlık hizmetleri nedeniyle KVK 10-1/ğ maddesinde yer alan indirimden yararlanan mükellef, indirim sonrası kazanca beş puan indirimli kurumlar vergisi oranı uygulayabilir mi?

(24.07.2024 tarih ve 429238 sayılı özelge)

Kurumlar Vergisi Kanununun 10. maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi ve konuya ilişkin yayımlanan ilgili Tebliğ kapsamında, münhasıran Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere sunulan sağlık hizmetlerinden elde edilen kazancın %80’inin, kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca göstermek şartıyla kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

Öte yandan, Türkiye’de yurtdışı mukimlerine verilen bahse konu sağlık hizmetleri hizmet ihracatı kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10-1/ğ maddesinde belirtilen indirimden yararlanılmayan %20 oranındaki kazanca Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca kurumlar vergisi oranının 5 puan indirimli uygulanması mümkün bulunmamaktadır.

Yurt dışında mukim kişilere verilen saç ekimi hizmetinde, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10/1-ğ maddesinde yer alan indirim uygulanabilir mi?

(24.07.2024 tarih ve 986187 sayılı özelge)

Türkiye’de yerleşik olmayan kişilere verilen saç ekimi hizmetinin, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi kapsamında sunulan bir sağlık hizmeti olarak değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Dolayısıyla, sağlık hizmeti kapsamına girmeyen söz konusu faaliyetten elde edilen kazancın kurum kazancınızın tespitinde indirim konusu yapılması mümkün değildir.

Turizmi Teşvik Kanunu’nun 13. maddesi kapsamında ihracatçı sayılan konaklama tesisleri kazançları için indirimli oran uygulanabilir mi?

(09.07.2024 tarih ve 187728 sayılı özelge)

Turizmi Teşvik Kanunu’nun 13. maddesinde “... Belgeli işletmelerden Cumhurbaşkanınca her yıl belirlenen döviz miktarını sağlayanlar, ihracatçı sayılırlar.” hükmü yer almaktadır.

Konuya ilişkin yayımlanan 2016/8706 sayılı “Kültür ve Turizm Bakanlığından Belgeli Konaklama ve Deniz Turizmi Tesislerinin İhracatçı Sayılması İçin Sağlamaları Gereken Döviz Miktarına İlişkin Kararın” 2. maddesinde, Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli asli fonksiyonu konaklama olan işletmeler ile Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli deniz turizmi tesislerinin ihracatçı sayılabilmeleri için yurt dışından …. Amerikan doları ve üzeri döviz miktarını sağlamalarının gerektiği ancak vergi kanunlarında yer alan ihracata ilişkin hükümlerin saklı olduğu açıklamalarına yer verilmiştir.

Buna göre, indirim uygulamasında ihracat faaliyeti olarak kabul edilmeyen otel işletmeciliğinden elde edilen kazançlar için, kurumlar vergisi oranının 5 puan indirimli uygulanması mümkün bulunmamaktadır.

İhracattan elde edilen döviz gelirlerinin Türk lirasına dönüştürülmesinde elde edilen döviz dönüşüm desteği gelirine beş puan indirimli kurumlar vergisi oranı uygulanabilir mi?

(29.07.2024 tarih ve 1009784 sayılı özelge)

Kurumlar vergisi oranının 5 puan indirimli uygulanması şirketlerin münhasıran ihracattan elde ettikleri kazançları ile sınırlı olduğundan, ihracat dolayısıyla elde edilen döviz gelirlerinin dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevrilmesi karşılığı alınan döviz dönüşüm desteği kazançlarına, kurumlar vergisi oranının 5 puan indirimli uygulanması mümkün bulunmamaktadır.

Yat limanlarında yabancı bayraklı gemilere verilen hizmetler hizmet ihracatı sayılarak indirimli kurumlar vergisi uygulamasından yararlanabilir mi?

(25.07.2024 tarih ve 432555 sayılı özelge)

Yat limanında yabancı bayraklı teknelere verilen forklift kullanımı, payanda değişimi, çekme atma, kara park, dalgıç, çekek havuzu kullanımı, marina içi yedekleme, pedestal servis, vinç, usta, acil su boşaltma, depo kira, katı atık alınması, alt yıkama, tekne temizlik, su, elektrik, personel ek mesai, ekipman hasar, otopark girişi, adaptör ve çevre temizlik hizmetleri Türkiye’de verildiğinden ve bu hizmetlerden Türkiye’de faydalanıldığından, bu faaliyetlerden elde edilen kazanca, kurumlar vergisi oranının indirimli uygulanması mümkün değildir.

Kısmi bölünme sonucu oluşan yeni şirketin sahip olduğu hisse senetlerinin iktisap tarihi nedir?

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 19 ve 20. maddeleri kapsamında gerçekleştirilen devir, tam ve kısmi bölünme hallerinde, devir veya bölünme suretiyle devralınan iştirak hisselerinin iktisap tarihi olarak, devir alınan veya bölünen kurumdaki iktisap tarihi esas alınmaktadır.

Bu bağlamda, aktifte yer alan kısmi bölünme yoluyla devralınan iştirak hisselerinin satışında iktisap tarihi olarak, söz konusu hisselerin kısmi bölünme suretiyle bölünen şirketin aktifine girdiği tarihin dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.

Üretim işletmesinin parçası olan taşınmaz işletmeden bağımsız olarak bölünme konusu olabilir mi?

(12.07.2024 tarih ve 39728 sayılı özelge)

Üretim veya hizmet işletmelerinin devrinde, işletme bütünlüğü korunacak şekilde faaliyetin devamı için gerekli aktif ve pasif kalemlerin tümünün devredilmesi zorunlu olup, üretim ve hizmet işletmeleri ile fiziki veya teknik bütünlük arz eden ve bu işletmelerden ayrılması mümkün olmayan taşınmazların da üretim ve hizmet işletmesiyle birlikte kısmi bölünmeye konu edilmesi mümkündür.

Bu bağlamda, alüminyum-pvc-cam üretim işletmenizin, işletme bütünlüğü korunacak şekilde fabrika binası ve faaliyetin devamı için gerekli aktif ve pasif kalemlerin tümü devredilmek suretiyle, kısmi bölünmeye konu edilmesi mümkün bulunmaktadır.

(09.07.2024 tarih ve 912161 sayılı özelge)

Finlandiya mukimi firmadan satın alınan eğitim modülü ile eğitim hizmetlerine ilişkin yapılan ödemeler üzerinden stopaj yapılması gerekir mi?

(05.07.2024 tarih ve 898332 sayılı özelge)

Finlandiya mukimi firmaya, eğitim modülü kullanım hakkı karşılığında yapılan ödemenin, Türkiye Cumhuriyeti ile Finlandiya Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması’nın “Gayrimaddi Hak Bedelleri” başlıklı 12. maddesi kapsamında değerlendirilmesi ve ödemenin gayrisafi tutarının %10’unu aşmayan oranda Türkiye’de iç mevzuat hükümlerine göre vergilendirilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, Finlandiya mukimi firmaya yapılan ödemelerin, bayilik sistemi kapsamında … isminin kullanılması karşılığında yapılmış olması durumunda; bu ödemelerin de Anlaşmanın “Gayrimaddi Hak Bedelleri” başlıklı 12. maddesi kapsamında değerlendirilmesi ve ödemenin gayrisafi tutarının %10’unu aşmayan oranda Türkiye’de iç mevzuat hükümlerine göre vergilendirilmesi gerekmektedir.

Ayrıca, Finlandiya mukimi şirket tarafından eğitim müfredatı ile ilgili video konferans yoluyla sağlanan eğitim hizmetleri karşılığında yapılan ödemeler, Anlaşmanın 14. maddesinin 2. fıkrası kapsamında serbest meslek kazancı olarak değerlendirilecek olup, Finlandiya mukimi şirketin Türkiye’ye gelmeksizin Finlandiya’da icra edeceği serbest meslek hizmetleri dolayısıyla elde edeceği gelirleri vergileme hakkı yalnız Finlandiya’ya ait olduğundan, Türkiye’de vergilendirilmeyecektir. Bununla birlikte, Finlandiya mukimi şirketin söz konusu hizmetin icrası için Türkiye’de bir işyeri bulunması veya hizmetin Türkiye’de icra edildiği süre veya süreler 12 aylık herhangi bir kesintisiz dönemde toplam 183 günü aşarsa söz konusu gelirler üzerinden Türkiye’nin de vergi alma hakkı olacaktır.

Anlaşma hükümlerinin iç mevzuata göre değişiklik getirdiği durumlarda, Anlaşma hükümlerinden yararlanabilmek için Finlandiya mukimi söz konusu şirketin Finlandiya’da tam mükellef olduğunun ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede vergilendirildiğinin Finlandiya yetkili makamlarından alınacak bir belge (mukimlik belgesi) ile kanıtlanması ve bu belgenin aslı ile noterce veya Finlandiya’daki Türk Konsolosluklarınca tasdik edilen Türkçe tercümesinin bir örneğinin vergi sorumlularına veya ilgili vergi dairesine ibraz edilmesi gerekmektedir.

Forward işlemi sonucu oluşan kur farkı gider kısıtlamasına tabi midir?

(05.07.2024 tarih ve 390012 sayılı özelge)

Taraflardan birinin sözleşmeye konu olan finansal varlığı sözleşmede belirlenen fiyat üzerinden gelecekteki belirli bir tarihte satın almasını, karşı tarafın da sözleşmeye konu finansal varlığı satmasını şart koşan bir sözleşme türü olan ve esas itibarıyla bir taahhüt niteliği taşıyan forward işlemleri, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Kabul Edilmeyen İndirimler” başlıklı 11. maddesinin birinci fıkrasının (i) bendi kapsamında yabancı kaynak kullanımı olarak değerlendirilemeyeceğinden, söz konusu işlemler nedeniyle ortaya çıkan kur farkı giderleri finansman gider kısıtlaması uygulamasına tabi bulunmamaktadır.

Bağış yapılan okulun kampüsü içerisinde yer alan yemekhane binasının inşaatı nedeniyle yapılan harcamaların tamamı, kurum kazancından indirilebilir mi?

(30.07.2024 tarih ve 224284 sayılı özelge)

Okul kampüsünde bulunan ve eğitim-öğretim faaliyetinin icrasında kullanılacak olan yemekhane binasının inşası için yapılacak harcamaların tamamının, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi hükmü gereğince, kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

Geri kazanım katılım payı ne zaman gider yazılabilir?

(30.07.2024 tarih ve 15544 sayılı özelge)

Çevre Kanunu’nun ek 11. maddesi kapsamında geri kazanım katılım payı uygulamasına tabi olan ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından madeni yağ olarak tanımlanan ürünlerin piyasaya sürülmesi aşamasında;

  • Geri Kazanım Katılım Payı olarak tahsil edilen tutarların hasılat olarak dikkat alınması,
  • Ödenen, Geri Kazanım Katılım Payının beyan edilerek fiilen ödendiği tarih itibarıyla Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinin birinci fıkrasına göre kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması

gerekmektedir.

Öte yandan, söz konusu madeni yağ teslimlerine ilişkin düzenlenecek faturalarda;

  • Geri kazanım katılım payının ürün bedeli içerisinde yer almaması halinde, Vergi Usul Kanunu gereğince yer verilmesi gereken bilgilerin (malın/işin türü, miktarı, fiyatı, tutarı gibi) yer alması kaydıyla, geri kazanım katılım payının ayrıca gösterilmesi/belirtilmesi,
  • Geri kazanım katılım payının ürün bedeli içerisinde yer alması halinde ise, “Bedelin ... TL’si ilgili mevzuat dahilinde geri kazanım katılım payı olarak beyan edilip ödenmektedir.” mahiyetinde bir dipnota/açıklamaya yer verilmesi mümkün bulunmaktadır.

Geri Kazanım Katılım Payına ilişkin mevzuat kapsamındaki madeni yağlarla ilgili olarak beyanı gereken ve teslim konusu bu mala ilişkin vergi, resim, harç, pay, fon karşılığı gibi bir unsur niteliğinde bulunan geri kazanım katılım payının, KDV Kanunu’nun 24/b maddesi gereğince KDV matrahına dahil edilmesi gerekmektedir.

Yönetim kurulu üyesine ödenen huzur hakkı kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınabilir mi?

(17.07.2024 tarih ve 951590 sayılı özelge)

Yönetim kurulu başkanı ve üyesi olan ortağa yapılan huzur hakkı ödemeleri ile yemek bedeli ödemelerinin ücret olarak değerlendirilmesi ve huzur hakkı ödemeleri üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir. Yemek kartı/çeki verilmek suretiyle sağlanan menfaatin ise yemek bedelinin çalışılan günler için verilmesi ve belirlenen limitin aşılmaması kaydıyla, anılan istisnaya konu edilmesi mümkündür.

Diğer taraftan, yönetim kurulu başkanı ve üyesi olan ortağa yapılan huzur hakkı ve yemek bedeli ödemelerinin, ücret gideri olarak Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi uyarınca kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkündür.

Çalışanların bir kısmına işyerinde yemek verilip, bir kısmına yemek kartına yükleme yapılması durumunda ücret istisnası uygulanabilir mi?

(23.07.2024 tarih ve 14960 sayılı özelge)

Genel müdürlük ve bazı mağazalarda çalışan ve işyerinde ya da müştemilatında yemek hizmeti verilmeyen personelin, verilen yemek hizmetinden yararlanma imkanlarının olmaması halinde, bu personele anlaşmalı olunan yemek kartı şirketi aracılığıyla verilen yemek kartına yapılan yemek bedeli ödemesinin; fiilen çalışılan günlere yönelik yapılması kaydıyla bir günlük tutarının ilgili yıl için belirlenen tutarı (1/1/2024 tarihinden itibaren 170 TL) aşmayan kısmının, Gelir Vergisi Kanunu’nun 23. maddesinin birinci fıkrasının (8) numaralı bendi uyarınca istisna kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmaktadır.

7440 sayılı Kanun kapsamında kayda alınan emtialar için ayrılan karşılık sermayeye eklenebilir mi?

(10.07.2024 tarih ve 21458 sayılı özelge)

İşletmede mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan emtianın 7440 sayılı Kanun’un 6. maddesi kapsamında beyan edilerek söz konusu emtia için özel karşılık hesabına kaydedilen tutarlar sermayenin unsuru sayıldığından, söz konusu tutarların sermayeye ilave edilmesinde vergi mevzuatı yönünden bir sakınca bulunmamaktadır.

Diğer taraftan, konu ile ilgili olarak Türk Ticaret Kanunu uygulamaları yönünden Ticaret Bakanlığından görüş alınması gerekmektedir.

Birden fazla gayrimenkul kiralaması iktisadi işletme oluşturur mu?

(05.07.2024 tarih ve 898323 sayılı özelge)

Kiralama işlemlerinde iktisadi işletme oluşup oluşmadığı, kuru mülkiyet kiralaması ile işletme hakkının devrini de içeren ve bir iktisadi işletme mahiyetinde bulunan gayrimenkulün kiralanması halinde ayrı ayrı değerlendirilmelidir.

Kuru mülkiyet kiralaması şeklinde gerçekleştirilen kiralamaların ticari amaçla ya da ticari bir organizasyon çerçevesinde gerçekleştirilmediği veya devamlı surette belirli bir hacim ve ehemmiyette olmadığı müddetçe bu kiralama işlemi nedeniyle iktisadi işletmeden söz etmek mümkün bulunmamaktadır. Ancak, işletilmeye hazır hale getirilen ve iktisadi bir faaliyetin icrasına tahsis edilen gayrimenkuller üzerinde sahip olunan işletme hakkının kiralanması işlemi işletme hakkının devrini de içerdiğinden, bu tür kiralamaların ticari nitelikte bir kiralama olduğu ve iktisadi işletme oluşacağının kabul edilmesi gerekir.

Buna göre, vergi uygulamaları bakımından dernek olarak kabul edilen spor kulübünün tüzel kişiliği itibarıyla kurumlar vergisi mükellefi olmamakla birlikte spor kulübüne ait taşınmazların kiralanması işleminin, ticari amaçla ya da ticari bir organizasyon çerçevesinde gerçekleştirilmesi veya devamlı surette belirli bir hacim ve ehemmiyette olması veyahut işletme hakkının devrini de içermesi halinde, spor kulübü bünyesinde oluşacak iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmesi gerekecektir. Aksi takdirde, söz konusu kiralama işlemleri dolayısıyla spor kulübüne bağlı iktisadi işletme oluşması söz konusu olmayacaktır.

2. Gelir Vergisi Kanunu

Yurt dışından döviz olarak elde edilen hizmet bedelinin vergilemesi nasıl olmalıdır?

(30.07.2024 tarih ve 88495 sayılı özelge)

Yurt dışında yerleşik şirket ile imzalanan hizmet sunma sözleşmesinin incelenmesinden; yüklenici olarak yapılacak işin tüm sorumluluğunun üstlenildiği, diğer bir ifade ile işin şahsi sorumluluk altında yapıldığı, hizmetin ne zaman, nerede, nasıl ve hangi araçları kullanacağına karar verme konusunda bağımsız olunduğu ve şirketin (müşterinin) yapılan işi kabul veya reddetme hakkına sahip olduğu anlaşılmakta olup, bütün bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde elde edilen kazancın serbest meslek kazancı mahiyetinde olduğu sonucuna varılmıştır.

Bu çerçevede, şahsi mesaiye, ilmi ya da mesleki bilgiye dayanılarak, şahsi sorumluluk altında merkezi Estonya'da bulunan teknoloji firmasına yazılım mühendisi olarak uzaktan verilen hizmet serbest meslek faaliyeti niteliğinde olup, bu faaliyet nedeniyle elde edilen kazancın da serbest meslek kazancı hükümlerine göre vergilendirilmesi gerekmektedir.

Vekalet ücretinin borçlu şirket adına tevkifat yapmakla yükümlü olmayan bir kişi tarafından yatırılması durumunda, vergilendirme nasıl olmalıdır?

(31.07.2024 tarih ve 1020639 sayılı özelge)

Vekalet ücretinin avukata ödenmek üzere borçlu şirket (davayı kaybeden) adına icra ve iflas müdürlüklerine yatırıldığı tarihte, borçlu şirket (davayı kaybeden) tarafından Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin birinci fıkrası kapsamında sorumlu sıfatıyla tevkifat yapılması gerekmektedir.

Bu bağlamda, avukata icra ve iflas müdürlükleri aracılığıyla yapılan vekalet ücreti ödemeleri için borçlu (davayı kaybeden) adına serbest meslek makbuzu düzenlenmesi ve bu makbuzda gelir vergisi tevkifatı tutarının gösterilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, tevkifat yapmakla yükümlü olanlarca, avukata yapılan vekalet ücreti ödemelerinden tevkifat yapılmadığı durumlarda, sorumlular adına Vergi Usul Kanunu’nun ilgili hükümleri uyarınca gerekli tarhiyatlar yapılır. Bu durumda vekalet ücretinin avukat tarafından brüt olarak kazanca dahil edilmesi ve vekalet ücreti üzerinden tevkifat yapılmadığından herhangi bir mahsup işlemi yapılmaması gerekir.

Kar paylarının vergilendirilmesinde, sermaye artırımı işlemi nedeniyle ödenen komisyon tutarı gider olarak dikkate alınabilir mi?

(04.07.2024 tarih ve 890906 sayılı özelge)

Tam mükellef kurumlardan elde edilen kar paylarının brüt tutarının yarısı gelir vergisinden istisna olup istisna sonrası kalan tutarın, Gelir Vergisi Kanunu’nun 103. maddesinde yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı (2023 yılı için 150.000,00 TL) aşması halinde vergiye tabi gelir olarak Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir. Beyana konu kâr payı gelirinin safi tutarının tespitinde ise anılan Kanun’un 78. maddesinde sayılan giderler indirim konusu yapılabilmektedir.

Kâr payının tahsilinin bir banka veya aracı kurum aracılığıyla yapılması durumunda, tahsil işlemi nedeniyle bu kurumlara ödenen komisyon vb. giderler safi iradın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılabilmekte olup, sermaye artırımı işlemi nedeniyle aracı kuruma ödenen komisyon tutarının, kâr payının tahsil gideri olarak kabul edilmesi ve kâr payı gelirinin beyanında söz konusu komisyon ödemesinin gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.

İletişim adres olarak gösterilen ve faaliyette kullanılmayan gayrimenkul için yapılan giderler ticari kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılabilir mi?

(04.06.2024 tarih ve 36384 sayılı özelge)

İştigal konusu itibarıyla bir iş yeri olmaksızın faaliyetini yürütebilmesi mümkün olabilen mükellefler için ikametgâh adreslerinin iş yeri olarak kabulü suretiyle mükellefiyet kayıtlarının yapılması mümkündür. Ancak, mükelleflerin yürüttükleri faaliyet türleri için mutlaka faaliyetin icra edileceği yerin şart olduğunun vergi dairelerince tespiti halinde, bunların mükellefiyet kayıtlarının iş yeri adresi olmaksızın yapılmasına imkân bulunmamaktadır.

Bunun yanı sıra, ikamet edilen gayrimenkulün, faaliyetin icrasına tahsis edilmeksizin veya bu faaliyetlerde kullanılmaksızın sadece kayıtlarda iletişim adresi olarak gösterilmiş olması halinde, bu gayrimenkul iş yeri olarak kabul edilmemektedir.

Bu açıklamalar çerçevesinde; motosikletle yapılan kurye faaliyetinin ayrı bir iş yeri açılmasını gerektirmeyecek mahiyette olması ve ikametgah adresinin iletişim adresi olarak gösterilmiş olması nedeniyle, ikamet edilen gayrimenkulün iş yeri olarak kabul edilmemesi gerektiğinden, söz konusu gayrimenkule ait harcamalar ile ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılmış harcama niteliğinde olmayan ikametgâhta yapılan harcamaların, ticari kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün değildir.

Yukarıda özetlenen özelgeler ile diğer çok sayıda özelgenin tam metnine www.gelirler.gov.tr internet adresinin mevzuat bölümünden ulaşabilirsiniz.

Bize ulaşın

PwC bülten ve bilgilendirme gönderimlerini almak ve daha fazla bilgi edinmek için bize ulaşın.

İletişim

Recep Bıyık

Recep Bıyık

Mevzuat Eğitim ve Araştırma Başkanı, PwC Türkiye

Bizi takip edin