Kapsam: | 26 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezinde meydana gelen ve artçıları ile geniş bir bölgede afete neden olan depremin olumsuz etkilerinin giderilmesinde alınan önlemlerden KDV uygulamalarına ilişkin düzenlemeler bültenimize konu edilmiştir. |
Yürürlülük Tarihi: | 27.02.2023 |
Düzenlemeyi Yapan Kurum: | Resmi Gazete |
6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen deprem felaketi nedeniyle 8 Şubat 2023 tarihinde Hazine ve Maliye
Bakanlığı tarafından depremden etkilenen Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay,
Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illerinde mücbir sebep hali ilan edilmiş olup, mücbir sebep hali ilan edilen bu yerlere 14 Şubat 2023 tarihinde Elazığ, 21 Şubat 2023 tarihinde de Sivas’ın Gürün ilçesi eklenmiştir.
Bu kapsamda, söz konusu iller ve ilçede deprem tarihi itibarıyla mükellefiyet kaydı bulunanların, bu mükellefiyetleri nedeniyle vergi kanunlarının uygulanması bakımından 6 Şubat 2023 ila 31 Temmuz 2023 (bu tarih dâhil) tarihleri arasında mücbir sebep halinde olduğu kabul edilmiştir.
Mücbir sebep hali ilan edilen iller ve ilçede 6 Şubat 2023 tarihinde mükellefiyeti bulunanlarının, mücbir sebep hali süresince vergi beyannameleri ve bildirimlerinin verilme süreleri 15 Ağustos 2023 tarihine kadar uzatılmış olup, bu beyanname ve bildirimler üzerine tahakkuk eden vergiler ile deprem tarihinden önce tahakkuk etmiş olup ödeme süresi mücbir sebep hali ilan edilen süreye rastlayan her türlü vergi, ceza ve gecikme faizleri 31 Ağustos 2023 tarihine kadar ödenebilecektir.
Bu genel uygulama dışında, deprem dolayısıyla KDV uygulamalarına ilişkin özel haller aşağıda belirtilmiştir.
A) KDV İSTİSNASI UYGULAMALARI
1- Bağış amacıyla yapılan bedelsiz teslim ve hizmetlerde KDV istisnası
a) KDV Kanununun 17/2-b maddesi ile kanunların gösterdiği gerek üzerine bedelsiz olarak yapılan mal teslimi ve hizmet ifaları KDV’den istisna edilmiştir. Örneğin 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunun 8. maddesi uyarınca afet meydana geldiğini ihbar veya yardım talepleri için bedelsiz olarak yapılacak telgraf, telefon, telsiz muhabereleri, radyo istasyonlarından yapılacak yayınlar KDV’ye tabi olmayacaktır.
b) Aynı madde uyarınca, KDV Kanununun 17/1. maddesinde sayılan kurum, kuruluş, dernek ve vakıflara bedelsiz olarak yapılan her türlü mal teslimi ve hizmet ifaları KDV’ye tabi tutulmayacaktır. Buna göre mükellefler tarafından genel ve katma bütçeli daireler, il özel idareleri, belediyeler, köyler, bunların teşkil ettikleri birlikler, üniversiteler, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle kurulan kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, siyasî partiler, sendikalar, kanunla kurulan veya tüzelkişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları, kamu menfaatine yararlı dernekler, tarımsal amaçlı kooperatifler ve Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflara yapılacak ayni yardımlarda KDV uygulanmayacaktır.
Örneğin AFAD’a, valiliklere, belediyelere, köy tüzel kişiliklerine, meslek odalarına, kamu menfaatine yararlı derneklere, Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflara bağışlanan mallar, bu kurum ve kuruluşlarının mensuplarına bedelsiz olarak yemek verilmesi, konaklama, nakliye hizmeti yapılması, taşınır ve taşınmaz malların kiralaması için KDV hesaplanmayacaktır.
c) KDV Kanununun sözü edilen 17/2-b maddesi ile fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin teslimi de KDV’den istisna edilmiştir.
KDV Kanununun yukarıda bahsi geçen 17/2-b maddesi uyarınca vergi istisnası uygulanan bedelsiz teslim ve hizmetlere ilişkin olarak satın alınan mal ve hizmetlerin gelir ve kurumlar vergisi kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen gider mahiyetinde olmadığı sürece, bunlar için yüklenilen KDV indirim konusu yapılabilecektir. Bir vergilendirme döneminde indirilemeyen vergi iade konusu yapılamayacak, ancak bir sonraki dönemde indirilmek üzere devredilebilecektir.
Öte yandan KDV mükelleflerinin, doğrudan depremden zarar gören kişilere veya Kanunun 17/1 maddesinde sayılmayan kurum ve kuruluşlara bedelsiz olarak teslim ettiği mallar ve yaptığı hizmetler için KDV istisnası tanınmamıştır. Buna göre mükelleflerin kamu menfaatine yararlı dernek statüsünde olmayan ya da Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınmamış olan bir vakfa bedelsiz mal teslimi veya hizmet ifalarında KDV hesaplanması gerekecektir. Aynı şekilde mükelleflerin doğrudan depremden zarar gören kişilere bağışladığı mallar veya bedelsiz yaptığı hizmetler için de KDV hesaplanması gerekecektir.
Ancak, idarenin depremzedelere bedelsiz konaklama hizmeti verilmesinde vergi uygulanmamasını sağlayan önemli bir açıklaması mevcuttur. 9/2/2023 tarihli VUK-150 / 2023-1 sayılı 150 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Sirkülerinde, 6 Şubat 2023 tarihli depremden etkilenen kişilere verilecek bedelsiz barınma hizmetleri için düzenlenecek faturalarda, işlemin mahiyetine ilişkin açıklamalara (6/2/2023 tarihinde meydana gelen depremden etkilenen 10 ildeki vatandaşlara verilen bedelsiz barınma hizmetleri) yer verilmek ve barınma hizmet bedelinin sıfır (bedelsiz) olarak gösterilmek suretiyle düzenlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca emsal bedeli sıfır olan söz konusu hizmetler dolayısıyla KDV ve konaklama vergisinin hesaplanmayacağı ve bu hizmetler nedeniyle barınma hizmeti verenlerce yapılan harcamaların gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınabileceği de ifade edilmiştir.
Depremzedelerin bedelsiz olarak otellerde konaklamasında vergi uygulanmamasını sağlayan bu düzenlemenin, mükellefler tarafından depremzedelere sunulan yiyecek, içecek, sağlık, ulaştırma, haberleşme gibi hizmetlerde ve ayni yardımlarda da geçerli olup olmayacağı yönünde bir açıklama bulunmamaktadır. Ancak afeti yaşayan kişilere konaklama dışındaki bedelsiz teslim ve hizmetlerde de aynı yorumdan hareketle emsal bedelin sıfır olarak kabul edilmesi ve KDV hesaplanmaması hakkaniyete uygun olacaktır. Haklı olarak idareden bu yönde bir açıklama beklentisi oluşmuştur.
2- Diplomatik misyonlara veya yabancı hayır ve yardım derneklerine yapılan teslim ve hizmetlerde KDV istisnası
KDV Kanununun 17/2-c maddesi ile yabancı devletlerin Türkiye'deki diplomatik temsilcilik ve konsoloslukları ile yabancı hayır ve yardım kurumlarının, KDV Kanununun yukarıda bahsi geçen 17/1. maddesinde sayılan kurum ve kuruluşlara bağışlayacakları mal ve hizmetleri yurt içinden alımı KDV’den müstesna tutulmuştur. Bu hükme göre, yabancı devletlerin Türkiye’deki elçilik veya konsolosluklarının, yabancı hayır ve yardım kuruluşlarının genel ve katma bütçeli dairelere, il özel idarelerine, belediyelere, köylere, bunların teşkil ettikleri birliklere, üniversitelere, döner sermayeli kuruluşlara, kanunla ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle kurulan kamu kurum ve kuruluşlarına, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına, siyasî partilere, sendikalara, kanunla kurulan veya tüzelkişiliği haiz emekli ve yardım sandıklarına, kamu menfaatine yararlı derneklere, tarımsal amaçlı kooperatiflere ve Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflara bağışlayacağı gıda, giyim, tıbbi malzeme, çadır, battaniye, prefabrik ev, konteyner, taşıt aracı gibi malları yurt içinden alımında mükellefler tarafından KDV hesaplanmayacaktır. Aynı şekilde faturası diplomatik misyona veya yabancı hayır ve yardım kuruluşlarına kesilmek suretiyle, Kanunun 17/1. maddesinde sayılan kurum ve kuruluşların mensuplarına yemek verilmesi, konaklama, nakliye hizmeti yapılması, taşınır veya taşınmaz malların kiralaması için de KDV hesaplanmayacaktır.
Bu istisna uygulamasında, istisnadan yararlanacak yabancı hayır ve yardım kurumlarının kanuni merkezinin yurt dışında bulunması ve Türkiye’de gelir ve kurumlar vergisi mükellefiyetini gerektiren herhangi bir faaliyette bulunmaması gerekmektedir. İstisnadan yararlanacak diplomatik temsilcilik ve konsolosluklar ile yabancı hayır ve yardım kurumları, bu kapsamda yapacakları teslimin niteliği, miktarı ve tutarına ilişkin bilgiler ile Türkiye’deki adreslerini belirten bir dilekçe ile Gelir İdaresi Başkanlığına başvurarak bir yazı alacak, bu yazının bir örneğini bağışlayacağı mal ve hizmetlerle ilgili alımlarında satıcıya vermek suretiyle düzenlenecek fatura ve benzeri belgede KDV’nin tahsil edilmemesi sağlanacaktır. Bir mükelleften istisna kapsamında satın alınacak mal ve hizmet bedellerinin asgari sınırının KDV hariç 5.000 TL olması gerekir. Bu kapsama istisnadan yararlanmak şartıyla birden fazla mal veya hizmet dahil edilebilecektir.
Bu istisnalar kapsamında mal teslimi veya hizmet ifasında bulunan mükelleflerin yüklendiği KDV indirim konusu yapılabilecek, bir vergilendirme döneminde indirilemeyen kısım sonraki dönemde indirilmek üzere devredilecek olup, iade talep edilmesi söz konusu olmayacaktır.
Hatırlatmak gerekirse, Türkiye’deki elçilik veya konsolosluklar ile yabancı hayır ve yardım kuruluşlarının, KDV Kanununun 17/1. maddesinde sayılan kurum kuruluşlara değil de bu kapsama girmeyen kurum veya kuruluşlara (örneğin kamu yararına çalışan dernek statüsünde olmayan bir derneğe ya da doğrudan depremden etkilenen kişilere) teslim edeceği mallar veya yapacağı hizmetlere ilişkin alımlarında KDV istisnası uygulanmayacaktır.
3- Uluslararası anlaşmalarla vergi muafiyeti tanınan uluslararası kuruluşlara yapılan teslim ve hizmetlerde KDV istisnası
KDV Kanununun geçici 26. maddesinde, ev sahibi hükümet anlaşmaları veya ülkemizin taraf olduğu diğer anlaşmalar çerçevesinde Türkiye’de faaliyet gösteren uluslararası kuruluşlar ile bu kuruluşlara bağlı program, fon, temsilcilik ve özel ihtisas kuruluşlarının resmî kullanımları için satın alacağı mal ve hizmetlerin yanı sıra bunların sosyal ve ekonomik yardım amacıyla bedelsiz olarak yapacakları mal teslimi ve hizmet ifaları, bedelsiz teslim edeceği malları ve hizmetleri alımları; ilgili kurum, temsilcilik, program, fon ve özel ihtisas kuruluşlarının Türkiye’deki faaliyetlerinin devamı veya ilgili kurumlara ilişkin uluslararası anlaşmaların yürürlükte bulunduğu süre içinde KDV’den müstesna olacağı hükme bağlanmıştır.
Bu hükme göre, Türkiye’de faaliyet gösteren uluslararası kuruluşlar (Birleşmiş Milletler, NATO, Avrupa
Birliği gibi) ile bu kuruluşlara bağlı program, fon, temsilcilik ve özel ihtisas kuruluşlarının (UNDP, UNICEF, AB İstihdam ve Sosyal Yenilik Programı … gibi) depremden etkilenen kişi ve kuruluşlara yapacakları bedelsiz teslimler ile bağışlayacağı malları veya hizmetleri KDV mükelleflerinden satın alımlarında KDV hesaplanmayacaktır.
Bu istisnanın uygulamasında, Dışişleri Bakanlığınca istisnadan yararlanabilecek kuruluşlar adına düzenlenecek "İstisna Belgesi" kullanılmaktadır. KDV istisnasından yararlanmak isteyen kuruluşlar, bedelsiz mal teslimi ve hizmet ifalarına ilişkin olarak satın alacağı mal ve hizmet alımlarında istisna belgesini satıcılara ibraz ederek, istisna kapsamında satın alacağı mal ve hizmetlerin gösterildiği bir listeyi onaylamak suretiyle satıcıya verecektir.
Satıcılar, kapsama giren mal ve hizmetlerin satışına ilişkin olarak düzenleyecekleri faturada KDV hesaplamayacak, istisna belgesi örneği ile onaylı mal ve hizmet listesini Vergi Usul Kanununun muhafaza ve ibraz hükümleri çerçevesinde saklayacaktır. Ayrıca satıcılar, tam istisna mahiyetindeki bu teslim ve hizmetlerine ilişkin olarak yüklendiği KDV’yi indirim konusu yapabilecek, indirilemeyen KDV’nin de iadesini talep edebilecektir.
4- Okul, sağlık tesisi, öğrenci yurdu, yetiştirme yurdu, bakımevi inşası için bağışlanan mal ve hizmetlerin alımında KDV istisnası
KDV Kanununun 13/k maddesi ile genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere bağışlanmak üzere yapılan okul, sağlık tesisi ve 100 yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde 50 yatak) kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi, mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi ibadethaneler, Diyanet İşleri Başkanlığı denetimine tabi yaygın din eğitimi verilen tesisler, Gençlik ve Spor Bakanlığına ait gençlik merkezleri ile gençlik ve izcilik kamplarının inşası dolayısıyla bağışta bulunacaklara yapılan teslim ve hizmetler KDV’den istisna edilmiştir.
Bu istisnadan, genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere bağışlanmak üzere bu idare ve kuruluşlarla protokol imzalamak suretiyle belirtilen tesisleri inşa eden veya ettiren gerçek ve tüzel kişiler, KDV mükellefi olup olmadığına bakılmaksızın faydalanmaktadır. Bağışta bulunacaklar, ilgili idare ve kuruluş tarafından onaylanmış olan mal ve hizmetlere ilişkin liste ile bağış protokolü ve inşaat ruhsatının bir örneğiyle birlikte KDV mükellefiyeti bulunuyorsa bağlı bulundukları vergi dairesine, KDV mükellefiyeti bulunmuyorsa bağış yapılan tesisin bulunduğu yer vergi idaresine başvurarak alacakları istisna belgesini satıcılara ibraz etmek suretiyle, listede yazılı mal hizmetleri KDV ödemeksizin satın alabilmektedir. Ayrıca listedeki mal ve hizmetlerin KDV ödenerek satın alınmış olması halinde, ödenen KDV’nin bağışta bulunanlara iadesi de yapılabilmektedir.
5- Yurt dışından ithalatta KDV istisnası
a) Yurt içinde teslimi vergiden müstesna olan malların ithali
KDV Kanununun 16. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi ile bu Kanuna göre teslimleri vergiden istisna edilen mal ve hizmetlerin ithali de KDV’den müstesna tutulmuştur. Bu hükme göre yukarıda bahsi geçen KDV Kanununun 17/2. maddesinin (b) ve (c) bentleri ile geçici 26. madde uyarınca:
KDV uygulanmayacaktır.
b) Gümrük vergisinden muaf ve müstesna olan malların ithali
KDV Kanununun 16. maddesinin 1/b bendiyle, 4458 sayılı Gümrük Kanununun 167. maddesi kapsamında gümrük vergisinden muaf ve müstesna tutulan malların ithali [(5) numaralı fıkrasının (a) bendi ile (7) numaralı fıkrası hariç] KDV’den de istisna edilmiştir.
Bu hüküm uyarınca, Gümrük Kanununun 167. maddesinin 12/b bendi uyarınca depremden zarar görenlere gönderilen eşyanın ithali KDV’den de müstesna tutulacaktır.
İstisna uygulamasında gümrük vergisi muafiyetine ilişkin usul ve esaslar geçerli olacaktır.
B) PREFABRİK YAPI VE KONTEYNERLERDE %1 KDV VE İADE UYGULAMASI
15/2/2023 tarihinde yürürlüğe giren 6790 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile KDV oranlarının tespit edildiği 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına eklenen geçici 10. madde ile prefabrik yapı ve konteynerlerin OHAL ilan edilen deprem bölgesindeki 10 ilde kullanılmak üzere 2023 yılı sonuna kadar afetzedelere ve kamusal karakterli kuruluşlara tesliminde uygulanacak KDV oranı %1 olarak belirlenmişti.
Bu Karar uyarınca, prefabrik yapı ve konteynerlerin, deprem bölgesindeki 10 ilde kullanılmak üzere 31/12/2023 tarihine kadar afetzedelere teslimi ile genel ve katma bütçeli daireler, il özel idareleri, belediyeler, köyler, bunların teşkil ettikleri birlikler, üniversiteler, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle kurulan kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, siyasî partiler ve sendikalar, kanunla kurulan veya tüzelkişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları, kamu menfaatine yararlı dernekler, tarımsal amaçlı kooperatifler ve Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflara satışında, kurulum ve montaj hizmetleri de dahil olmak üzere KDV oranı %1 olarak uygulanacaktı.
Ancak 23/2/2023 tarihli ve 32113 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6830 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile prefabrik yapı ve konteynerlerin nerede olursa olsun, kime olursa olsun 31/12/2023 tarihine kadar tesliminde, kurulum ve montaj hizmetleri de dahil olmak üzere %1 oranı uygulanması öngörülmüştür. Böylece prefabrik yapı ve konteynerlerin sadece OHAL ilan edilen illerde kullanılması şartı kaldırılmış, ayrıca bunları bağışlamak üzere satın alan kişi ve kuruluşlara teslimde de %1 oranı uygulanması sağlanmıştır.
Bu Karar, yayımı tarihi olan 23 Şubat 2023 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 15/2/2023 ilâ 23/2/2023 tarihleri arasında prefabrik yapılar ve konteynerlerde %1 KDV oranı, 6790 sayılı Cumhurbaşkanı Kararında belirlenen şekilde uygulanacaktır.
Öte yandan KDV Kanununun 29/2. maddesi uyarınca %1 oranında KDV hesaplanmak suretiyle satılan prefabrik yapılar ve konteynerler için yüklenilen ve indirim konusu yapılamayan KDV’nin, Cumhurbaşkanınca belirlenen limiti aşan kısmının iadesi mümkün bulunmaktadır.
KDV Genel Uygulama Tebliğinde değişiklik yapılmasına dair 45 Seri No.lu Tebliğde, 31/12/2023 tarihine kadar %1 oranında vergilendirilmesi öngörülen prefabrik yapı ile konteynerlerin teslimine ilişkin (kurulum ve montaj işleri dahil) yüklenilen ve indirim konusu yapılamayan KDV’nin, 2023 yılı için geçerli olan 57.300 TL’yi aşan kısmının 2023 yılı içerisindeki vergilendirme dönemleri itibariyle nakden veya mahsuben iade edilmesine imkan sağlanmıştır.
C) DEPREMDEN ETKİLENEN İLLERDE İLAN EDİLEN MÜCBİR SEBEP DÖNEMİNDE KDV İADESİ
KDV Genel Uygulama Tebliğinin (VI/Ç) bölümüne 45 Seri No.lu Tebliğle eklenen 3. bölümde, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremden etkilenen iller için ilan edilen mücbir sebep döneminde KDV iade uygulamasına ilişkin açıklamalar yapılmıştır.
Mücbir sebep hali ilan edilen Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye, Şanlıurfa ve Elazığ illeri ile Sivas’ın Gürün ilçesinde 6/2/2023 tarihi itibarıyla mükellefiyet kaydı bulunan mükelleflerin, 6/2/2023 ila 31/7/2023 (bu tarih dâhil) tarihleri arasında vermeleri gereken vergi beyannameleri ve bildirimlerin verilme süreleri uzatılmıştır.
45 Seri No.lu Tebliğde, iade hakkı doğuran işlemleri bulunan KDV mükelleflerinin iade taleplerine ilişkin olarak KDVİRA sistemi tarafından yapılan sorgulamada üretilen kontrol raporlarında, alım yapılan mükelleflerin (alt mükellefler dahil) mücbir sebep nedeniyle KDV beyannamesi vermemesi veya Ba-Bs bildiriminde bulunmamasından kaynaklandığı tespit edilen olumsuzluklarda, bu olumsuzluğa isabet eden kısmın teminat verilmek suretiyle nakden veya mahsuben iade edilebilmesine yönelik düzenleme yapılmıştır.
Öte yandan;
mücbir sebep hali ilan edilen döneme isabet eden kısmı için bu süreler işlemeyecek, mücbir sebep halinin sona erdiği tarihten itibaren kalan süreler işlemeye devam edecektir.
D) KISMİ TEVKİFAT UYGULAMASI
KDV Kanununun 9/1. maddesinin Hazine ve Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden yayımlanan KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.3.) bölümünde, belirlenen işlemlerde kısmi tevkifat uygulamasına ilişkin usul ve esaslar açıklanmıştır.
Tebliğin (I/C-2.1.3.1.) bölümünde, Vergi Usul Kanununa göre mücbir sebep hali ilan edilmesi durumunda, mücbir sebebin başladığı tarihten sona erdiği tarihe kadar geçen sürede mücbir sebepten yararlanan mükelleflerin vergi ödevlerinin ertelendiği, bu kapsamda beyanname verme yükümlülükleri ileri tarihe ertelenen mükelleflerin mücbir sebep halinde bulunduğu süre içerisinde kısmi tevkifat kapsamındaki alımlarında tevkifat uygulanmayacağı belirtilmiştir.
Hazine ve Maliye Bakanlığı 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen deprem felaketinden etkilenen Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illerinde mücbir sebep hali ilan etmiş olup, bu illere daha sonra Elazığ ile Sivas’ın Gürün ilçesi de ilave edilmiştir. Sözü edilen iller ve ilçede deprem tarihi itibarıyla mükellefiyet kaydı bulunanların, bu mükellefiyetleri nedeniyle vergi kanunlarının uygulanması bakımından 6 Şubat 2023 ila 31 Temmuz 2023 (bu tarih dâhil) tarihleri arasında mücbir sebep halinde olmaları nedeniyle, bu süre içerisinde verilmesi gereken KDV beyannameleri ve bildirimlerinin verilme süreleri 15 Ağustos 2023 Salı günü sonuna kadar uzatılmıştır.
Buna göre, 6 Şubat 2023 ilâ 31 Temmuz 2023 tarihleri arasında kısmi tevkifat kapsamına giren teslimler ve hizmetlere ilişkin olarak, KDV mükellefiyeti mücbir sebep hali ilan edilen 11 il veya Gürün ilçesinde tesis edilmiş olan alıcılara düzenlenen faturalarda kısmi tevkifat uygulanmayacak, dolayısıyla sözü edilen alıcılar kısmi tevkifatla ilgili 2 no.lu KDV beyannamesi vermeyecektir. KDV mükellefiyeti mücbir sebep ilan edilen yerde bulunanların, mücbir sebep hali kapsamına girmeyen illerde veya ilçelerde de işyeri olması veya gelir stopajı yönünden mükellefiyetlerinin bulunması, alımlarında tevkifat uygulanmasını gerektirmemektedir.
Örneğin Kahramanmaraş ilinde mükellefiyet kaydı bulunan bir mükellefin kısmi tevkifat kapsamındaki mal veya hizmet alımlarında satıcılar tarafından düzenlenecek faturalarda tevkifat gösterilmeyecek, hesaplanan KDV’nin tamamı satıcı tarafından beyan edilip ödenecektir. Bu mükellefin Kayseri ilinde işyeri, Konya ilinde depoları olması, buralarda çalışanlarının bulunması, alımlarında tevkifat uygulanmasını gerektirmeyecektir.
Öte yandan, kısmi tevkifat kapsamına giren mal teslimi veya hizmet ifasında bulunanların mükellefiyetlerinin mücbir sebep hali ilan edilen yerde bulunması tevkifat uygulamasına engel teşkil etmemektedir. Buna göre, KDV mükellefiyeti mücbir sebep hali ilan edilen yerde bulunan satıcıların, kısmi tevkifat kapsamındaki teslim ve hizmetlerinde tebliğde belirlenen şekilde tevkifatlı fatura düzenlemeleri gerekmektedir.
Örneğin Hatay ilinde mükellefiyet kaydı bulunan bir mükellef kısmi tevkifat kapsamına giren teslim veya hizmeti dolayısıyla düzenleyeceği faturada tevkifat gösterecek, hesaplanan KDV’nin tevkifata tabi kısmı, mükellefiyet kaydının hangi il veya ilçede olduğuna bakılmaksızın alıcılar tarafından 2 no.lu beyanname ile beyan edilip ödenecektir. Tevkifata tabi işlemin hem satıcısının hem alıcısının mükellefiyetlerinin mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde bulunuyor olması halinde de genel hükümler çerçevesinde tevkifat uygulanmasına devam olunacaktır.
E) DEPREMDE ZAYİ OLAN MALLARDA KDV DÜZELTMESİ YAPILMAMASI
KDV Kanununun 30/c maddesi, deprem, sel felaketi ve Maliye Bakanlığının yangın sebebiyle mücbir sebep ilân ettiği yerlerdeki yangın sonucu zayi olanlar hariç olmak üzere, zayi olan mallara ait KDV’nin indirim konusu yapılamayacağı hükmündedir.
Bu hükme göre, deprem nedeniyle zayi olan mallara ödenen ve indirim konusu yapılan KDV için indirim düzeltmesi yapılmayacaktır. Bunun için malların depremde zayi olduğuna ilişkin takdir komisyonu kararı yeterli olacaktır.