Tüketici Dünyasının Geleceği

Geleceğin tüketicisine bugünden hazırlanmak

Etkisini bir yılı aşkın süredir devam ettiren COVID-19 pandemisi, birçok sektörde büyük değişimlerin kapısını da araladı. Pandeminin uzun vadeli etkileri, en çok krizle başa çıkmakta önde yer alan tüketim ürünleri ve perakende sektörleri üzerinde derin ve kalıcı olacak. 

Playback of this video is not currently available

1:46:55

Tüketici Dünyasının Geleceği - Rapor Lansmanı

Tüketici dünyasının geleceğini şekillendiren beş trend Küresel trendleri içeren ve bu trendleri Türkiye özelinde bulgularla destekleyen PwC Tüketici Dünyasının Geleceği araştırması ile geleceği şekillendiren beş trendi keşfedin.

Tüketici dünyasının geleceğini şekillendiren beş trend

Küresel trendleri içeren ve bu trendleri Türkiye özelinde bulgularla destekleyen PwC Tüketici Dünyasının Geleceği araştırması ile geleceği şekillendiren beş trendi keşfedin.

1

Geleceğin mağazası

Geleceğin mağazası çok kanallı bir yapıda zengin bir deneyim sunarken, fiziksel ve dijital dünyaları bir araya getirecek.

COVID-19 sonrasında gerçekleştirdiğimiz Tüketici İçgörüleri Araştırması Türkiye bulgularına göre, pandemi öncesinde en çok tercih edilen alışveriş yöntemi mağazada alışveriş iken, COVID-19 etkisiyle bu tercihlerin değiştiği gözlemlendi. Salgın sonrasında akıllı telefondan mobil alışveriş (%23) tüketicilerin en çok tercih ettikleri yöntem olurken, bunu bilgisayar ve tablet gibi diğer mobil platformlarda yapılan alışverişler izledi.

Görünen o ki, mağaza kavramı gelişmeye devam edecek. Dijital olan her yapıya doğru yönelim ve modern perakende devlerinin etkisiyle, fiziksel ve dijital perakende alanlarında inovasyon ön planda yer alacak.

2

Marka

Tüketiciler güvendikleri ve kendi değerleriyle uyumlu olan markalara yöneldikçe, sosyal bilinç sahibi tüketicilik kavramı gelişmeye devam edecek.

Tüketicilerin hem ürünlerden hem de markalardan beklentilerinin sil baştan belirlendiği bir dönem yaşanıyor. Tüketiciler, kendi değer ve inançlarını yansıtan, amaç odaklı marka arayışı içindeler. Şirketlerden de bu yönde sosyal bilinci gerçekçi ve somut adımlar bekliyorlar. Sosyal bilinç sahibi tüketiciliğin giderek gelişmesiyle birlikte, markalar da hangi değerleri yansıttıklarını tüketiciye ifade etme veya bunu netleştirme imkânı buluyor. 

Yeni dönemde tüketiciler önemseyen, bütünsel sağlığa (well-being) ve inovasyona öncelik veren markaların sıkı takipçisi olacak:

  • Markaların sundukları ürün ve hizmetlerde tüketicilerin well-being haline özen göstermeleri bekleniyor.
  • Markaların hissedarlar kadar paydaşları da dikkate alan sürdürülebilir ve etik seçimler yapmaları bekleniyor.
  • Markaların kronik problemli alanları çözen inovatif yaklaşımlara yönelmesi bekleniyor.

Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de artık tüketiciler sadece kendilerinin değil, gezegenimizin de önemsenmesini, korunmasını istiyor. Sürdürülebilir davranış ya da yaşam tarzı uygulamalarını özendirmek konusunda tüketicilere göre en büyük sorumluluk %56 ile kamu kurum ve kuruluşlarına ait olmalı. Tüketiciler sürdürülebilirlik konusunda kendilerine de pay çıkararak kamu kurum ve kuruluşlarından sonra %14 ile en büyük sorumluluğu kendilerinde görüyorlar. Pandemi öncesinde olduğu gibi tüketicilerin sürdürülebilirlik için yaptıkları en büyük eylem, plastik kullanımından kaçınma ve daha az ambalaj tüketme yönünde oluyor.

 

Playback of this video is not currently available

1:32

Tüketici Dünyasının Geleceği - Geleceğin tüketicisine

Tüketiciler güvendikleri ve kendi değerleriyle uyumlu olan markalara yöneldikçe, sosyal bilinç sahibi tüketicilik kavramı gelişmeye devam edecek.

3

Dijital tedarik zinciri

Geleceğin tedarik zinciri otonoma yakın bir seviyede faaliyet gösterecek ve kendi işleyişini düzenleyebilecek “akıllı” kararlar alacak.

Tedarik zincirleri, tüketici davranışlarının ve beklentilerinin kayda değer şekilde değişmesi ve çok kanallı alışveriş ile çoklu tedarik noktaları gibi trendlerin, taleplerin tahmin edilmesini ve şekillendirilmesini zorlaştırması nedenleriyle baskı altında. Pandemi, olağanüstü hava koşulları, iş gücü açıkları ve ekonomik milliyetçiliğin yükselişi gibi diğer faktörler de tedarik zincirlerini etkiliyor.

Geleceğin tedarik zinciri otonoma yakın bir seviyede faaliyet gösterecek ve kendi işleyişini düzenleyebilecek “akıllı” kararlar alacak. Etkili bir tedarik zinciri yönetimi için uçtan uca görünürlük bu belirsizlik ortamında birinci öncelik olacak. Envanterin bulunduğu yer, mevcut durumu, stok hareketleri ve müşteri talebine ilişkin doğru bir durum değerlendirmesi, uçtan uca görünürlük için olmazsa olmaz olacak. Tedarik zincirinin ihtiyaçlara karşılık verir ve esnek olmasının da sağlanması gerekecek.

PwC Küresel Tüketici İçgörüleri Araştırması 2021 bulgularına göre tüketicilerin yarısından fazlası (%56), tedarik zincirindeki şeffaflık ve izlenebilirliğin ürün satın alma kararlarında önemli faktör olduğunu söylüyor.

Playback of this video is not currently available

3:31

Tüketici Dünyasının Geleceği - Geleceğin tüketicisine

Geleceğin tedarik zinciri otonoma yakın bir seviyede faaliyet gösterecek ve kendi işleyişini düzenleyebilecek “akıllı” kararlar alacak.

4

Gıdanın Geleceği

Tüketicilerin, gıda değer zincirinde daha fazla şeffaflık ve sürdürülebilirlik beklentisinin yanı sıra daha sağlıklı ürünlere yönelik talebi artacak.

Tüketici pazarlarının geleceğini şekillendiren trendlerden birçoğunun gıdanın geleceği üzerinde önemli etkisi olacak. Pandemi öncesinde bile, tüketiciler daha sağlıklı ve sürdürülebilir sağlık ve gıda ürünleri talep ediyordu. Daha sürdürülebilir bir beslenme modeli için diyetlerine daha fazla sebze-meyve dahil ettiklerini ifade eden tüketiciler artık ambalaj atıklarının azaltılması, tedarik zinciri şeffaflığı ve adil iş gücü uygulamaları dahil olmak üzere gıda endüstrisindeki ESG konularında hesap verebilirlik ve şeffaflık da talep ediyor.

Birçok tüketici özellikle sürdürülebilir olmaları ve algılanan değerleri nedeniyle yerel kaynaklı butik ürünlere yönelecek ve bu ürünler için ekstra ücret ödemeyi kabul edecek.

5

Çevresel, Sosyal ve (Kurumsal) Yönetişim (ESG)

Düzenleyici kurumlar ve yönetim kurullarının, şirketlerin Çevresel, Sosyal ve (Kurumsal) Yönetişim konularına odaklanmalarına ilişkin yaptırımları artıracak.

ESG’ye giderek daha fazla öncelik verenler sadece tüketiciler değil. Üst düzey yöneticiler, hissedarlar ve kamu yönetimleri ESG girişimlerinin artık seçenek değil zorunluluk olduğunu ifade ediyor. Diğer sektörlerdeki liderler gibi tüketici pazarları liderlerinin de değer yaratma stratejilerini yeniden tasarlamaları gerekecek. Değer yaratmanın artık finansal verimliliğe olduğu kadar dayanıklılığa ve şirketlerin toplumun iyiliğine katkısına bağlı olduğunu kabul etmek gerekiyor.

Sektörün önde gelen şirketleri uyumluluk için düzenleme beklemese de pandemi sürdürülebilirlik veya diğer ESG konularında tüketici pazarlarında ek düzenlemelere yol açabilir. Özellikle şirketler açısından sadece bulundukları ülkelerin düzenlemelerini takip etmek yeterli değil. İhracat pazarları, tedarik zincirleri, finansmana erişim gibi tüm ekosistemlerinde halihazırda geçerli ve geçerli olma sürecindeki ilgili düzenlemeler takip edilmeli, bunlarla uyumlu hale gelinmeli.

ESG gündeminin tüketici davranışlarına nasıl etki ettiğini değerlendirdiğimizde sürdürülebilir alışveriş kavramının ortaya çıktığını görüyoruz. Tüketiciler artık alışverişlerinin de sürdürülebilir olmasını talep ediyor. PwC Küresel Tüketici İçgörüleri Araştırması 2021 bulgularına göre küresel tüketicilerin yarısından fazlası alışverişlerinde sürdürülebilir davranışlar sergilediğini düşünüyor. Araştırmaya katılanların %55’i çevre konusunda bilinçli ve çevreyi koruyan şirketlerden alışveriş yaptığını belirtirken, aynı zamanda üretim sürecini ve kaynağını şeffaf bir şekilde takip edebildiği ürünleri tercih ettiğini belirtiyor.

Playback of this video is not currently available

0:43

Tüketici Dünyasının Geleceği - Geleceğin tüketicisine

Çevresel, Sosyal ve (Kurumsal) Yönetişim (ESG) Düzenleyici kurumlar ve yönetim kurullarının, şirketlerin Çevresel, Sosyal ve (Kurumsal) Yönetişim konularına odaklanmalarına ilişkin yaptırımları artıracak.

Siber Güvenlik 

Pandemi ile birlikte büyük değişimler geçiren tüketim ürünleri ve perakende sektörleri artık müşterilerine yeni alışveriş deneyimleri sunmayı amaçlıyor. Bu dönemde artan internet üzerinden alışveriş ve temassız ödeme sistemleri nedeniyle tüketiciler, alışverişlerini daha güvenli bir şekilde yapabilmeyi de bir öncelik haline getirmiş durumda. 

Önümüzdeki dönemde tüketim ürünleri ve perakende sektöründeki şirketler öncü olmak üzere, tüm şirketler siber güvenlik stratejilerini gözden geçirerek olası bir siber saldırı riskine karşı da dayanıklılıklarını artırmaları gerekiyor. 

Tüketici pazarlarında toparlanmaya yönelik atılması gereken adımlar

COVID-19 krizi ve uzun vadeli etkileri henüz sona ermedi ve önemli bir süre daha hissedilmeye devam edecek. Yeni dengeleri bulup geleceğe doğru yol alırken sorunları gidermenizi, organizasyonu gözden geçirmenizi ve iş süreçlerinizi yeniden tasarlamanızı sağlayacak bazı adımlar:

Sorunları
giderin

  • Ortaya çıkan operasyonel zayıflıkları belirleyin.
  • Müşterilerinizin ve çalışanlarınızın güvenini artıracak faaliyetleri hızlandırın.

Organizasyonu
gözden geçirin

  • Stratejik yönünüzü gerektiği gibi düzenleyin.
  • Marka portföyünüzü yeni bir bakış açısı ile değerlendirin.
  • Tamamlayıcı ortaklıklar tesis ederek ve diğer aksiyonları değerlendirerek satış kapatma - teslimat deneyimini iyileştirin.
  • Fiziksel mağaza anlayışınızı gerekli dönüşüme tabi tutun.
  • Çevresel, Sosyal ve (Kurumsal) Yönetişim (ESG) girişimlerine yönelik önceliklerinizi belirleyin.

İş operasyonlarınızı, süreçlerinizi yeniden tasarlayın

  • Eksiklikleri gidermek için gerekli teknoloji yatırımlarını gerçekleştirin.
  • Dijital dönüşüm ile tedarik zincirinin esnekliğini ve direncini artırın.
  • Kanal stratejinizi güncelleyin.

İletişim

Cihan Harman

Cihan Harman

Müşteri ve Endüstri Grupları Lideri, PwC Türkiye

Telefon: +90 212 326 6067

Yiğit  Arslan

Yiğit Arslan

Danışmanlık Hizmetleri Şirket Ortağı, PwC Türkiye

Telefon: +90 212 376 5365

Bizi takip edin