Farklı endüstrilerdeki sayısız dijital dönüşüm programındaki deneyimimiz sırasında kimi zaman dijital ekiplerin ve liderlerin iç müşterileriyle çeşitli güven sorunlarıyla karşılaştığını gözlemledik.
Dijital ve iş ekipleri arasındaki dil farklılıkları, teknik jargonun anlaşılması zor olabileceğinden, yanlış anlamalara ve güvensizliğe yol açabilir.
Kısıtlı zaman dilimlerinde veya iş bütçeleri içinde dijital ekiplerin sunabileceklerine dair beklentiler net olarak ortaya koyulmadığında güven erozyona uğrar.
İş ekiplerinin dijital teknolojilerin potansiyeli ve sınırlarını tam olarak anlamaması, çözümlerin ihtiyaçlarına uygun olmadığında şüphe veya hayal kırıklığına yol açabilir.
Geçmişteki başarısız dijital projelerden kaynaklanan kuşkular ve isteksizlikler, mevcut ekibe olan güveni etkileyebilir -ne kadar becerikli olursa olsunlar.
Proje sahipliği konusundaki belirsizlikler, zorluklarla karşılaşıldığında suçlamalara ve güven bozulmalarına yol açabilir.
Değişimin roller veya iş akışları üzerindeki etkileriyle ilgili korkular veya endişeler, dijital ekiplerin niyetlerine veya yeteneklerine güvensizlik olarak ortaya çıkabilir.
Dijital ekiplerin kuruluşun genel hedeflerinden kopmuş gibi görünmesi, işletme ekiplerinin önceliklerini sorgulamasına ve güven sorunlarına yol açabilir.
Bu proaktif adımları atarak, dijital liderler iç müşterileriyle güven ve işbirliği inşa edebilir ve nihayetinde daha başarılı dijital inisiyatiflerle ve kurumun genel olarak daha iyi iş sonuçlarına ulaşmasına katkı sağlayabilirler.