Kasım indirimleri tüketicinin ilgisini çekmeye devam ediyor. Katılımcıların %87’si indirim döneminde alışveriş yapmayı planladığını söyledi. Geçen yıl bu oran %85’ti; ilgide küçük bir artış var. Avrupa’da ise tablo sabit: Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da katılımcıların %83’ü alışveriş yapacağını belirtti. Bu sonuçlar, Türkiye’deki tüketicinin indirim dönemlerindeki ilgisinin hâlâ çok yüksek olduğunu, Avrupa’daki tüketici için ise belirli bir doygunluk noktasına ulaşılmış olabileceğine işaret ediyor.
Türkiye’de katılımcıların %43’ü alışverişlerinde perakendecilerin sunduğu taksit planlarını kullanmayı planladığını söylerken, bu oran geçen yıl da %43’tü. “Şimdi al, sonra öde” seçeneğini kullanmayı planlayanların oranı ise %36 ile geçen yılın (%35) hemen üzerinde. Bu küçük artış, yeni nesil finansal çözümlere olan ilginin yavaş ama istikrarlı şekilde arttığını gösteriyor. Özellikle online alışverişte bu tür ödeme alternatiflerinin hızla benimsenmesi, tüketicilerin esneklik arayışının da bir yansıması olabilir.
Avrupa’daki katılımcıların yarısından fazlası (%52) hiçbir alternatif finansman yöntemi kullanmayı düşünmüyor; geçen yıl bu oran %54’tü. Avrupa tüketicisi hâlâ kredi ya da vadeli alışverişten uzak duruyor. Bununla birlikte, Avrupa ülkelerinde satıcı ve finans kuruluşlarının
Türkiye’deki kadar esnek ödeme seçenekleri sunmadığını da dikkate almak gerekiyor. “Perakendeciler tarafından sunulan taksit planları” sadece %18, “Şimdi al, sonra öde” seçeneği ise %21 oranında tercih ediliyor.
Türkiye’de katılımcıların %50’si, Efsane Cuma / kasım ayı indirim dönemleri öncesinde pazaryeri internet sitelerini ziyaret ederek araştırma yaptığını söyledi. Bu oran geçen yıl %77’ydi , bu dikkat çekici bir düşüş. Ancak bu azalma ilgide değil, kanalların çeşitlenmesinde kendini gösteriyor.
Arama motoru kullanımı %27’den %35’e, fiyat karşılaştırma siteleri %32’den %34’e, marka mağazası ziyareti ise %19’dan %25’e yükseldi. Bu artışlar tüketicinin daha fazla karşılaştırarak seçim yaptığını gösteriyor.
En dikkat çekici değişimlerden biri ise sosyal medya üzerinden yapılan reklamların etkisindeki artış. Tüketicinin ilham aldığı noktalar değişiyor, tüketici yalnızca bilgi değil, hikâye ve öneri arıyor. Bu kanalı takip ettiğini söyleyenlerin oranı bir yılda %16’dan %31’e çıktı. Yani sosyal medya doğrudan satın alma kararı üzerinde etkili bir araştırma aracı haline geldi. Aynı şekilde “Ziyaret ettiğim web sitelerinde çıkan reklamlar” diyenlerin oranı da %11’den %25’e yükseldi.
Yeni ve ilginç bir veri de yapay zekâ (AI) kullanımı. Her ne kadar oran henüz %13 seviyesinde olsa da bu kanalın araştırma sürecine girdiğini görmek önemli. Tüketici artık indirim öncesi “AI asistanları” gibi sistemlerden destek alıyor. Bu davranış, önümüzdeki yıllarda perakende stratejilerinde kişiselleştirmenin ağırlığını artıracak gibi görünüyor. Bunun bir kırılma noktasına işaret ettiğini söylememiz iddialı olmaz. AI araçları artık tüketicinin karar aşamasında asistan rolüne de bürünüyor. Yani satın alma süreci artık sadece insanla değil, insan ve yapay zekâ iş birliğiyle şekilleniyor. Bu, perakende stratejilerinde kişiselleştirme ve öneri sistemlerinin hızla ön plana çıkacağını gösteriyor.
Cihan Harman
Perakende ve Tüketici Ürünleri Sektörü Lideri, PwC Türkiye
Telefon: +90 212 326 6067