Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi
Çalışanlara iş akdi gereği veya başka nedenlerle ayni ödemeler yapılabiliyor veya menfaatler sağlanabiliyor. Özel nedenler olarak yıl başları ve bayramlar, belli çalışma süresinin tamamlanması veya emeklilik sayılabilir.
Bu ödemelerin vergilemesi ve belge düzeni bazı özellikler taşıyor. Kısa bir özeti aşağıda.
Gelir Vergisi Kanunu ücreti, çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlarla, para ile temsil edilebilen menfaatler olarak tanımlıyor.
Bu tanıma göre, ücretin mutlaka nakit olarak ödenmesi gerekmiyor. Verilen her türlü ayın ve sağlanan her türlü menfaat de ücret olarak tanımlanıyor.
İşletmeler çalışanlarına kendi ürettikleri veya satın aldıkları malları ücret olarak verebilirler.
Gelir Vergisi Kanunu, çalışanlara ücret olarak verilen malların, verildiği gün ve yerdeki ortalama perakende fiyata göre değerlenmesini öngörüyor.
Buna göre örneğin, işverenin kendi işletmesinde üretilen bir malın çalışana verilmesi durumunda, ayni olarak ödenen ücret hesaplarken, işletmenin üretim maliyetinin veya satış bedelinin değil, verilen malın perakende satış fiyatının dikkate alınması gerekiyor.
Aynı şekilde, alım satımı yapılan bir malı çalışanına veren işletmenin, ayni olarak ödediği ücreti hesaplarken kendi alım bedelini değil, çalışana verilen malın perakende satış fiyatını dikkate alarak ücret tutarını hesaplaması gerekiyor.
Çalışanlara ayni olarak verilen mallar veya sağlanan menfaatler, yukarıda da ifade ettiğim gibi ücretin bir unsurudur.
Özetlenen şekilde belirlenen değeri, çalışana verilmiş net ücret olarak kabul edilir ve brüt tutarı hesaplanarak üzerinden gelir vergisi stopajı hesaplanır.
Çalışanlara konut tahsis ederek veya başka şekillerde sağlanan menfaatlerde ücret tutarı, konutun emsal kirası veya menfaatin emsal bedeli dikkate alınarak hesaplanır.
Bu şekilde hesaplanan ücret, ayni olarak verilen mallarda olduğu gibi net ücret olarak kabul edilir, brütleştirilerek stopaja tabi tutulur ve brüt tutar ücret gideri olarak dikkate alınır.
Katma Değer Vergisi Kanunu, vergiye tabi malların çalışanlara ücret, prim, ikramiye hediye veya başka bir adla verilmesini teslim olarak saymış ve vergiye tabi tutmuştur.
Buna göre, çalışanlara verilen mallar net ücret ödemesi olarak kabul edilerek brüt tutarları bulunacak, üzerinden gelir vergisi stopajı ve katma değer vergisi hesaplanacaktır.
Verilen malın işletmede üretilmesinin, alım satım konusu mallardan olmasının veya sadece personele vermek üzere tedarik edilmiş olmasının önemi yoktur. Tamamında vergileme aynı şekildedir.
Çalışanlara verilen mallar için yüklenilen KDV, genel düzenlemeler çerçevesinde indirim konusu yapılabilir.
Malın işletmede üretilmesinin veya satın alınmasının bu işlem açısından da önemi yoktur.
Çalışanlara verilen ve ücret olarak kabul edilen malların teslimi kural olarak KDV’ye tabidir.
Kural bu şekilde olmakla birlikte, Gelir İdaresi öteden beri, personele sağlanan bazı menfaatleri teslim olarak değerlendirmemekte ve KDV’ye tabi tutmamaktadır. Personele sağlanan söz konusu menfaatler nedeniyle katlanılan giderler işletme gideri olarak kabul edilmekte, yüklenilen KDV genel esaslar çerçevesinde indirim konusu yapılmaktadır.
Bunlara örnek olarak şu teslim ve hizmetler sayılabilir:
Sayılan bu teslim ve hizmet ifaları, doğrudan işletme gideri kabul edilmekte, personele tahsis sırasında vergiye tabi tutulmamakta, bu mal ve hizmetlerin iktisabında yüklenilen vergiler genel düzenlemelere göre indirim konusu yapılmaktadır.
Çalışanlara mal verilerek veya menfaat sağlanarak yapılan ödemeler ücret ödemesi sayıldığına göre, ödemenin belgelendirilmesi de ücretlerde olduğu gibi olmalıdır. Yani ücret diğer ücret ödemeleri gibi bordroya dahil edilecektir.
Çalışanlara verilen mallar nedeniyle yüklenilen KDV’nin indirimi ise faturaya dayanılarak yapılacaktır.
Çalışanlara ayni olarak sağlanan menfaatlerden yaygın olarak uygulanan bazıları, gelir vergisinden müstesna. Bu menfaatlerin ücret bordrosuna dahil edilip edilmeyeceği açık değil.
Vergi Usul Kanunu’nun 238. maddesinde, işverenlerin her ay ödedikleri ücretler için “ücret bordrosu” tutmak zorunda oldukları, Gelir Vergisi Kanunu’na göre vergiden muaf olan ücretlerle diğer ücret üzerinden vergiye tabi hizmet erbabına yapılan ücret ödemeleri için bordro tutulmayacağı hükmü yer alıyor.
Bu düzenlemeden, gelir vergisinden müstesna ücretlerin bordroya dahil edilmeyeceği anlamı çıkıyor gibi gözüküyor. Ancak Gelir İdaresi öteden beri, gelir vergisinden müstesna ücretlerin de bordroya dahil edileceği görüşünde.
İdarenin birçok genel tebliğinde bu görüş açıkça belirtilmiş durumda. Bu çerçevede örneğin;
ücret bordrosunda gösterilmesi gerektiği açıklaması yer alıyor.