Orta Vadeli Programda vergiye ilişkin neler var? 2

Recep Bıyık Mevzuat Eğitim ve Araştırma Başkanı, PwC Türkiye

Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi

8 Eylül 2023

2024-2026 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program 6 Eylül 2023 tarihli mükerrer Resmî  Gazetede yayımlandı. Programda, vergi düzenleme ve uygulamalarına ilişkin olarak önemli  konular olduğu söylenebilir ancak tahmin edilemeyecek, sürpriz, reform niteliğinde bir eylem  yok. 

Programlara ilgi duyan ve izleyenler için yeni Programda yer alan vergi konularını özetlemek  ve bazılarıyla ilgili kısa değerlendirmeler yapmak istedim. 

Vergi politikası 

Orta Vadeli Programda, genel vergi politikasıyla ilgili olarak şu hedefler belirenmiş: 

  • Vergilemede adalet, eşitlik, öngörülebilirlik ve şeffaflık ilkeleri temelinde verginin tabana  yayılması ve gönüllü uyumun artırılmasına yönelik çalışmaların sürdürülmesi. Hedef daha  önceki Plan ve Programlarda yer alan hedefle aynı. İşin doğası gereği bu da son derece  olağan. Süreklilik gerektiren bir hedef. 
  • Vergi politikalarında büyüme ve sosyal adalet ilkeleri ekseninde yatırımı, istihdamı, üretimi,  ihracatı ve rekabet ortamını destekleyen gelir politikalarının önceliklendirilmesine devam  edilmesi.  

Temel kanunlarda kapsamlı değişiklik planı 

Gelir ve kurumlar vergisi kanunlarının tek kanunda birleştirilmesi ve Vergi Usul Kanunu’nun  yeni baştan yazılması uzun süre gündemde oldu. Bu hedef en son 2019-2023 dönemi On Birinci  Kalkınma Planında olmak üzere birçok Plan ve Programda yer aldı. 

Gelir ve kurumlar vergisini tek kanunda birleştiren bir tasarı 2013 ve 2016 yıllarında iki defa  TBMM’ye sevk edildi ancak yasama süreci tamamlanamadı ve tasarılar kanunlaşmadı. Vergi  Usul Kanunu’nun yeniden yazılması çalışmaları da hem Gelir İdaresi tarafından hem Vergi  Konseyi tarafından yapıldı ancak bu çalışmalar da bir aşama katetmedi. Ortaya çıkan taslaklar  genel olarak kabul görmedi ve daha ileriye gitmedi.  

2018 yılından sonra yayınlanan Orta Vadeli Programlarında bu hedeflere yer verilmedi ve fiilen  hem gelir ve kurumlar vergilerinin tek kanunda birleştirilmesi hem de Vergi Usul Kanunu’nun  yeniden yazılması planı tamamen rafa kalktı.  

Yeni Orta Vadeli Programda temel kanunların yeniden yazılmasına ilişkin bir eylem öngörüsü  yok. Ancak gelir, kurumlar, katma değer vergileri kanunları ile vergi usul kanununun,  vergilemede adalet, eşitlik, öngörülebilirlik ve şeffaflık ilkeleri temelinde, vergi tabanının  genişletilmesine ve gönüllü uyumun artırılmasına destek veren, sade ve kolay uygulanabilir bir  yapı oluşturulmak amacıyla güncellenmesi yönünde düzenlemelerin hayata geçirilmesi, orta  vadede doğrudan vergilerin payının artırılması hedefi var. Program ekinde yer alan tabloda da bu faaliyet için 2024 3. çeyrek sonuna kadar yasal düzenleme yapılması öngörülmüş. 

Bu planın hayata geçmesi durumunda, dört temel vergi kanununda önümüzdeki bir yıllık  süreçte çok önemli değişikliklerin olacağı anlaşılıyor. Hedef son derece iddialı ancak öngörülen  takvime bakılırsa yine kâğıt üzerinde kalacak veya hedef doğrultusunda küçük gelişmelerin  olabileceği bir eylem planı gibi gözüküyor.

İstisna ve muafiyetlerin gözden geçirilmesi 

Programda, vergisel teşvikler ile istisna ve muafiyetlerin etkinlik prensibi gözetilerek gözden  geçirilmesi çalışmalarının sürdürüleceği belirtiliyor. Bu hedef de yıllardır Programlarda yer  alıyor ve önümüzdeki yılların Programlarında da bu hedefin olması kuvvetle muhtemel. 

Hedefin hayata geçmesi konusunda ilk adımlar aslında geçtiğimiz aylarda atıldı. 6 Şubat 2023  tarih ve 7456 sayılı Kanun’la; taşınmaz satışında 1984 yılından beri uygulanan kurumlar  vergisi ve katma değer vergisi istisnaları ile girişim sermayesi yatırım fonları katılma payları  ile girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde edilen gelirler için  uygulanan istisna hariç olmak üzere, diğer yatırım fonlarından elde edilen gelirler için  uygulanan kurumlar vergisi istisnasına son verildi. Bu sürecin devam edeceği anlaşılıyor.  Beklenmeyen bir hedef değildi. 

Programda hangi istisna ve muaflıkların kaldırılacağına ilişkin bir belirleme yok. Muhtemelen  vergi kanunlarında yer alan istisna ve muaflıklar listelenip bir analizlerinin yapılması ve bir  kısmının kaldırılması amaçlanıyor. 

Programda bu faaliyet için 2024 3. çeyrek sonuna kadar yasal düzenleme yapılması  öngörülüyor. 

İdari yapı ve uygulamalarla ilgili tedbirler 

Programda, idari yapı ve bazı idare uygulamalarıyla ilgili aşağıdaki hedefler belirlenmiş.

  • Vergi idaresinin fiziki, beşerî ve teknolojik altyapısının geliştirilmesi.  
  • Vergi istatistikleri ve bu alandaki raporların daha kapsamlı bir şekilde yayımlanmasının  sağlanması.  
  • Mükelleflere sunulan hizmetlerin ve uygulamaların etkinliğinin artırılması, son teknolojik  gelişmeleri kapsayan yeni nesil iletişim kanalları kullanılarak mükelleflere 7/24 gerçek  zamanlı hizmet sunulması. 

Her üç hedefler daha önceki Programlarda da benzer ifadelerle yer aldı. Mükellef hizmetleri  alanında Gelir İdaresi son yıllarda önemli adımlar da attı. Öne çıkan teknoloji kullanımı bu  konuda İdareye önemli olanaklar sağladı.  

Mali İdarenin en başarısız olduğu alanın vergi istatistiklerinin kamuoyuyla paylaşılması  olduğunu söylemek mümkün. Gelir İdaresinin internet sitesine girerseniz, mevzuat ağırlıklı  olduğunu, vergi istatistiklerinin ise bütçe dokümanlarında yer aldığı kadar olduğunu  görürsünüz. İki örnek vereyim: Türkiye geneli gelir ve kurumlar vergisi beyanname özetleri  İdarenin internet sitesinde en son 2013 yılına ilişkin. Sonrası yok. Af kanunları istatistikleri de  benzer durumda. İdarenin internet sitesinde 2003 yılında çıkan Af Kanununun ve 2008 yılında  çıkan Varlık Barışı Kanununun istatistikleri var. O yıllardan sonra defalarca af ve varlık barışı  uygulaması yapıldı ama hiçbirine ilişkin istatistik yok. Neden konmaz bilmiyorum. Bir açılama  da kendimce bulamıyorum. Bana öyle geliyor ki istatistikler çok kalitesiz bir yapıyı gösteriyor  ve bu kalitesizlik görülsün istenmiyor. Eğer gerçekten böyleyse, sorunun çözümü gizlemekte  değil. Gizlenmediği yılarda da istatistiklerin açıklanması herhangi bir olumsuzluk da  yaratmamıştı. 

Umarım Programda belirtilen eylem gerçekleşir ve vergi istatistikleri özellikle bilim  insanlarının, STK’ların, bu konularda düşünen, fikir üreten, yazan, uygulamanın içinde  olanların kullanımına açılır. 

Denetim ve tahsilatta etkinlik 

  • Vergi denetiminde risk odaklı ve uzaktan denetim sistemlerinin uygulamaya alınması, 
  • Kamu gelirlerine yönelik tahsilat performansının artırılması, 

hedeflerine yer verilmiş.

Kayıt dışı ekonomiyle mücadele 

Kayıt dışı ekonomiyle mücadele uzun soluklu, çok boyutlu, kararlılık ve süreklilik isteyen bir  süreç. Son yıllarda özellikle teknolojik olanaklar da kullanılarak önemli adımlar atıldığı da açık. 

Kayıt dışı ekonomiyle mücadelenin devam edeceği zaten beklenen bir durum. Yeni Programda,  kayıt dışıyla mücadeleye devam edileceği yeniden teyit edilmiş. 

Programda ayrıca, kayıt dışı istihdam ve kayıt dışı ücretle mücadelede risk odaklı denetim  faaliyetlerinin artırılarak prim tabanının genişletilmesi hedefi de yer alıyor. 

Teşviklerin sadeleştirilmesi 

Orta Vadeli Programda; 

  • Yatırım teşvik sisteminde sadeleştirilerek yeniden yapılandırılması, 
  • Proje Bazlı Teşvik sisteminin nitelikli yatırım konularına odaklanması, nitelikli alanlardaki  yatırımların bütüncül bir şekilde desteklenmesi, 
  • Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Koordinasyon Kurulu (YOİKK)’nun yapısının daha etkin  hale getirilmesi, 
  • Yatırım yeri desteğinin daha etkin hale getirilmesi, bu kapsamda yatırım yeri envanteri  oluşturulması ve süreçlerin kısaltılması 
  • İstihdam teşviklerinden etkin olmayanların sonlandırılması, teşvik sisteminin sade ve etkin  bir yapıya kavuşturulması,  

hedeflerine yer verilmiş. Programda ayrıca bu hedeflerin bir kısmı takvimlendirilmiş durumda. 

Hem yatırım teşviklerinin hem de istihdam teşvik ve desteklerinin sadeleştirilmesine öncelikle  ihtiyaç var. Başka teşviklerde de aynı gereksinim var ama belirlenen iki alan öne çıkartılması  gereken ve öncelikle üzerinde çalışılması gereken alanlar. Özellikle yatırım teşviklerinde yeterli  çalışma yapıldığını, aksiyon alma zamanı geldiğini düşünüyorum. 

Diğer hedefler

Yukarıda özetlediğim konular dışında Programda şu hedefler de yer alıyor. 

  • Kamu gelirlerine yönelik tahsilat performansının artırılması, vergi cezalarının caydırıcılığı  güçlendirecek şekilde gözden geçirilmesi.  
  • Avrupa Birliği’ne katılım sürecinde müktesebata ve üyesi olduğumuz diğer uluslararası  kuruluşlarca vergisel alanda belirlenen standartlara uyum çalışmalarına devam edilmesi.  

Programda ayrıca, Ar-Ge teşviklerine ve yeşil dönüşüme ilişkin önemli hedefler var. Sonuç olarak 

Programdan, önümüzdeki üç yıllık süreçte vergi mevzuatında önemli değişiklikler  yapılmasının hedeflendiği anlaşılıyor. Yapılır mı bilinmez.  

Bugünün koşulları, vergi mevzuatında önümüzdeki süreçte çok sayıda değişiklik olacağını  ancak yapılacak düzenlemelerin Programda yer alan hedeflerden çok gelir getirici  düzenlemeler olacağını gösteriyor.  

Son değerlendirmem de şu: Özetlediğim Program hedefleri tamam ama daha öncelikli  konunun uygulama olduğunu düşünüyorum. Kısa vadede yeni düzenlemelerden çok mevcut  düzenlemelerin iyi uygulamasına odaklanılması, kapsamlı düzenlemeler için yeterli zaman  ayrılarak gerekli hazırlıkların yapılması daha yararlı olur.